Geçen senelerde fiyatlarından dolayı cep yakan sarımsağın kilosunda önemli ölçüde fiyat düşüşü yaşandı. Bu durumdan ayrıca satıcılar, keza alıcılar memnun.
“FİYATLAR ŞU ANDA ÇOK İYİ GİDİYOR”
GENELDE bu sene yapılan satışlardan memnun olduğunu belirten pazar esnafı Süleyman Şahin, “Fiyatlar şu anda çok iyi gidiyor. Satışlarımız da son günlerde arttı. Nisan ayında taze sarımsağın çıkacağı döneme kadar fiyatlarda önemli bir büyüme olmayacağının garantisini verebiliriz” diye belirtti.
“SARIMSAK STOKLAMA DİYE BİR ŞEY OLMADI”
32 yıldır sarımsak satıcılığı yapan Şahin, sarımsak fiyatlarının düşmesinin stokçulukla alakalı olmadığını dile getirdi. Geçen yıl yapılan üretim fazlasının fiyat düşüşünde en önemli faktör olduğuna değinen Şahin, “Evvelki senelerde verim fazla düşüktü. Sarımsak üreticileri ve satıcıları güç durumdaydı. Bir Takım vatandaşlar sarımsak fiyatında yaşanan azalmadan dolayı stok yapıldığını iddia ediyor, fakat böyle bir şey yaşanmadı. Talebin çok olması ve fiyatların geçen senelerde yüksek olmasından dolayı bu yıl üretim artı yapıldı. Kilosu 80 TL olduğu zamanlarda vatandaşlar sarımsağa yaklaşamıyordu. Şu Anda demeti 3 TL ile 10 TL aralarında değişiyor. İki ay içinde akaryakıt fiyatlarına bağlı olarak sarımsak fiyatının etkileneceğini de düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.
İhlas Haber Ajansı – Ekonomi
Süleyman Şahin, Türk Lirası, Eskişehir, Nisan, Ekonomi, Haber
Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile 6772 sayılı Kanun kapsamına giren kurumlarda çalışan işçilere 2022 yılında verilecek ilave tediyenin süreleri belirlendi.
İLK ÖDEME 28 OCAK’TA
Karara göre, 2022’de verilecek ek tediyenin birinci yarısı 28 Ocak’ta, diğer yarısı ise 29 Nisan’da ödenecek.
MADENCİLERE 23 ARALIK’TA VERİLECEK
Söz konusu işçilerden, maden işletmelerinin münhasıran yer altı işlerinde çalışanlarına yapılacak ilave tediyenin tamamı ise 23 Aralık tarihinde verilecek.
Bucak’ta Toros Dağları’nda köylülerin topladığı yabani orkide bitkisinin yumrularından elde edilen salep, kış aylarında çoğu kez tüketiliyor. Nisan – haziran aylarında yüksek kesimlerde yetişen yumrular, yıkanıp kaynatıldıktan daha sonra güneşte 6-8 ay kurutuluyor. Kurutulmuş salep yumruları, taş değirmende öğütülüp, toz haline getirildikten sonradan kaynatılmış inek sütü ve şekerle buluşturuluyor. Salep, 1 saat daha kısık ateşte karıştırılarak kaynatılıp, içime hazır ışık halkası geliyor. Tadı ve aromasıyla damakta lezzet bırakan Bucak salebinin, birçok kente satışı yapılıyor.
FİNCANI 15 LİRA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2012’de başbakanlığı döneminde ’10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde basın mensuplarına “Çarşı pazar değil, gerçek Bucak salebi” diyerek ikram etmesi ve bir süre sonra da ilçeye ziyarette bulunmasının arkasından ünü artan Bucak salebi, Türkiye’nin birçok ilinden sipariş ediliyor. Pandemi sürecinde tüketimi artarken, kilosu 1500 liradan satılan salep, 50 ve 100 gramlık paketlerde satışa sunuluyor. Salep, pastane ve kafelerde fincanı 15 liradan içiliyor.
“KURAKLIK NEDENİYLE REKOLTE DÜŞTÜ”
Bucak’ta baba mesleğini sürdüren Aziz Gündüz, salebe talebin her geçen gün arttığını söyledi. Kuraklık sebebiyle salep üretiminde azalma yaşandığını anlatan Gündüz, “Bahar mevsiminin kurak geçmesi orkide bitkisinin geç filizlenmesine yol açtı. Filizlendikten sonra yağışların yeterli olmaması nedeniyle de orkide bitki yumruları gelişemedi ve ciddi boyutta rekolte düşüklüğü yaşandı” diye konuştu.
“KEZA BOĞAZ HEM DE ÖKSÜRÜK İÇİN EPEYCE FAYDALI”
Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Manavoğlu, salebin sütle tüketilmesi nedeniyle enerji verici özelliğinin artı olduğunu söyledi. Manavoğlu, “Kış aylarının gelmesiyle salep tüketiminde çoğaltma yaşanıyor. Salebin sıcak olarak tüketilmesi keza boğaz için ayrica de öksürük için epeyce yardımsever. İçerisindeki enerji verici özelliğinden nedeniyle vücut ısımızı yükseltmeye yarıyor. Salebin üzerine döktüğümüz tarçın da antioksidan özelliğe sahip bir baharat. Saleple birlikte tüketildiğinde ayrica salebin enerji verici özelliği keza tarçının anti bakteriyel özelliğinden dolayı sahiden özellikle çocuklar için yardımcı olacaktır” dedi.
Haber türk canlı yayınına davetli olan ekonomist Itibar Oğuz, Merkez Bankası‘nın faiz kararı ve minimum ücretle ilgili dikkat çeken değerlendirmelerde …
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, özel hastanelerin, Kovid-19 tedavisi gören hastaların yanında hekim kararı ile kalan refakatçilerden aidat alamayacağını söyledi.
Şahin, AA muhabirine, Kovid-19 başladığında, 9 Nisan 2020’de Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) bir beyanat yayımladığını, burada acil hal kapsamı genişletilerek Kovid-19 teşhis ve tedavisinin de bu kapsama alındığını anımsattı.
Salgın başlangıcında özel hastanelerin Kovid-19 teşhis ve tedavisinde vergi aldığını, birlik olarak bu konuda vatandaşları ve hastaneleri uyardıklarını aktaran Şahin, fakat çoğunluğun konuyu bilmediğini, az sayıda tüketicinin de birliklerine ve mahkemeye başvurup parasını geri aldığını belirtti.
Şahin, özel hastanelerin refakatçi üzerinden para alma yoluna gittiğini savunarak, şu uyarılarda bulundu:
“Özel hastaneler, teşhis ve tedavilerden ödenti alamayacakları için hastanın yanında refakatçi istiyorlar. Refakatçiden günlük yatak bedeli olarak beş yıldızlı otellerin bile üzerinde bir fiyat isteniyor. 750, 1000, 1500 lira gibi gecelik yatak ücreti, ‘Biz bunu hastadan almadık, refakatçiden aldık’ diye… Refakatçi kalınıp kalınmamasını atamak doktorun yetkisindedir ve refakatçiden para alınması sadece keyfe hüzün kalımlardadır. Yani, ‘Ben annemin, babamın, eşimin yanında kalmak istiyorum, gerçekten gerekli yok, ihtiyacı da değil, kendi başına halledebilir lakin ben kalmak istiyorum.’ derse para alabilirler. Fakat doktor derse ki ‘Bu birey kendi bakımını yapamaz, dolayısıyla bir refakatçi şart’, o refakatçiden de ücret alınamaz.”
Hastasının yanına zorunlu kalan refakatçiden ödenti alınması durumunda, bu kişinin doktor göre bahşedilen yazı ile itirazda bulunabileceğini kaydeden Şahin, “Ilk Önce Sosyal Emniyet birimine başvuracaklar. ‘Biz orada şu şekilde kaldık’ diye faturalarını gösterecekler. Onlar zaten kendi sistemlerinden bakıp fazlalıkları belirliyorlar. Özel hastaneye bir canice kesiliyor, o alınan bedelin 5 katı değin. Sonradan iadesi için hakem heyetine ya da alıcı mahkemesine başvuruluyor.” diye konuştu.
“Keyfi kalımlarda refakatçi ücreti benzeri yarıyadır”
Hastanın yanında keyfi kalımlara da değinen Şahin, “Bu durumda refakatçi ücreti güya yarıyadır. Orada da özel hastaneler tam fiyat alıyor. O da SGK’de belirlidir. Özel hastanelerin yatak fiyatları bütün illerin SGK’lerinde belirlidir. Derhal SGK’ye başvurup alınan bedelin fazlalığı var ise iadesini tüketicilerimiz istek edebilir.” dedi.
“Bir hastadan refakatçisi ile 9 bin 800 lira aidat dargın”
En son kendilerine gelen bir şikayetten bahseden Şahin, “Bir hastadan refakatçisi ile birlikte 9 bin 800 lira aidat gücenmiş. Bizim uyarımızı duyan tüketicimiz SGK’ye başvurmuş ve SGK, ‘Burada 3 bin 800 lira tanı ve çare ücreti var, onun iadesi gerekir lakin geriye kalan kısmı refakatçinin yatak ücreti olduğu için biz karışamayız.’ demiş. Refakatçi eğer doktor kadar gerekli olarak tespit edilmişse zaten para alınamaz, onun da iadesi gerekir. Ama diyelim fakat keyfe keder kalındı, yatak bedelinin yarısı pozitif yüzde 8 KDV ile o ücretler ödenir. Bunu tüketicilerimiz bilip ona kadar hakem heyetlerine ya da tüketici mahkemelerine başvursun.” dedi.
