İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezinin (UKOME) aldığı karar doğrultusunda elektronik bilet, taksi, taksi dolmuş ve minibüs ücretlerine yüzde 36, servis ücretlerine ise yüzde 27 oranında yapılan zam bugün itibariyle uygulanmaya başlandı.
İNDİ-BİNDİ 20 LİRA OLDU
Taksilerde başlangıç ücreti 5.55 liradan 7 liraya, kısa mesafe 14.50 liradan 20 liraya, kilometre başına 0.34 liradan 0.45 liraya, umma ücreti 0.53 liradan 0.80 liraya yükseltildi.
1 DAKİKALIK İŞLEM İÇİN 950 LİRA ALINDI
Taksi şoförleri taksimetrelerini güncellemek için Bağcılar’daki belirlenen noktaya geldi. Taksimetre güncellemesi için sabahleyin saatlerinde gelenler kuyruk oluşturdu. Taksimetre ayarı için kuyruğu giren şoförlerden araç başına 132 lira yerine 950 lira alındığı belirtiliyor.
BAKANLIK FAHİŞ FİYATLARLA İLGİLİ HAREKETE GEÇTİ
Bu iddialar üstüne Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı harekete geçti. Ticaret Bakanlığı’na başvuru formu yapan bakanlık Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı: “İstanbul’daki ticari taksilerin tarife güncelleme işlemlerinde fahiş fiyat uygulandığı ve rekabeti engelleyici unsurlar olduğu iddialarının incelenmesi için Ticaret Bakanlığına başvurulmuştur.”
Milyonların günlerdir ilgiyle beklediği 2022 yılı en az ücreti, En Düşük Vergi Komisyonu’nun 4. ve son toplantısının gerisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamayla belirlenmiş oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 4 bin 253 TL olarak açıkladığı 2022 yılı minimum ücretine muhalefetten de birincil tepki geldi.
MUHALEFETTEN İLK TEPKİ GELDİ
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu ziyaretinin arkasında kameraların karşısına geçen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 4 bin 253 TL olarak duyurduğu en düşük ödenti için “TÜİK’e yaptığım ziyaretin etkilerini gördük. Verilen sayı yılbaşını görür ve dolar kurundaki yükselişi görürsek sahiden düşük. O tarihte 384 dolar net gelir elde ediyordu minimum ücretli bir birey. Eğer benzer kur 15 TL üzerinden hesaplanırsa 5 bin 760 lira olması gerekir. Şimdi 4 bin 253 TL oldu ve biz bu rakamı yadırgamıyoruz. Eğer enflasyonu da yoklama altına alırlarsa ve fiyat artışlarını denetleme ederlerse çalışan kardeşlerimiz sıcacık bir nefes alır. Tüm mesele enflasyonun kontrol edilip edilmemesinde yatıyor” yorumunda bulundu.
“ÜLKEYİ KİM YÖNETİYOR O SÜRE? ONU SORMAK LAZIM”
“Hesaplı bıkkınlık var fakat bu bizim yönetimimizden kaynaklanmıyor” şeklindeki açıklamayla ilgili de görüşleri sorulan Kılıçdaroğlu, “Ülkeyi kim yönetiyor o zaman? Onu sormak gerekli. Bu yanıtı veren birey o zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yok sayıyor. ‘O yönetmiyor ülkeyi başka biri yönetiyor’ algısını mı pekiştirmeye çalışıyor? ‘Erdoğan’ın hiçbir günahı yoktur’ mu çağrıda bulunmak istiyor? İşin özü şu, Türkiye iyi yönetilmiyor. İşin özü şu, Türk lirası pul oldu, işsizlik var, ülkede önemli ekonomik sorunlar var ve bu sorunların ivedilikle çözülmesi gerekli. Eğer sorunlar böyle devam ederse, ileride çok daha büyük sorunlar çıkabilir. Önümüzdeki yaz bir gıda kriziyle aleyhinde karşıya kalırsa Türkiye hiç kimse şaşırmasın. Biz bugünden uyarıyoruz ve nelerin yapılması gerektiğini söylüyoruz. Eleştiri yapıyoruz lakin nasıl çözülmesi gerektiğini de söylüyoruz. Asgari ücret üzerinden kazanç vergisinin alınmaması lüzumlu, adı zaten üstünde ‘asgari ödenti’ bunun adı. Bununla bir aile geçinecek, siz bundan dahası aidat alırsanız dürüst değil.”
KARAMOLLAOĞLU: YURTTAŞ GEÇİNEMİYORSA 5 BİN 253 LİRANIN DA FARKI OLMAZ
4 bin 253 TL olarak açıklanan 2022 en az ücretle ilgili bir yorumlama da Kılıçdaroğlu ile görüşmesi ardından Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’ndan geldi. Karamollaoğlu şunları söyledi;
“Şahsen Cumhurbaşkanı kendisi tanımlama ihtiyacı duyuyor. Ama enflasyon rakamlarını dikkat alarak bunun bir vatandaşın gündelik geçimini sağlayıp sağlamayacağını düşünmek gerekli. Fiyatlar bu rakamların üstüne çıkmışsa… 4 bin 253 lira iyi bir rakam, kötü bir sayı değil. Ama vatandaş geçinemiyorsa 4 bin 253 değil, 5 bin 253 liranın da farkı olmaz. Önemli olanı asgari ücretle 4 kişilik bir ailenin kendi ihtiyacını karşılayabilmesidir. En Az ücret açlık sınırında olamaz, arzu sınırının aşağı hiç olamaz. Ben rakamın üzerinde durmuyorum. Geçinebilecek değin bir vergi olmalı. Biz dolarla ticaret yapıyoruz. İhracat yaptığımızda da dolarla alıyoruz.”
??2022 yılı asgari ücreti 4.250 TL oldu!
Sizce, yüzde 50’lik çoğalma yeterli mi?
— Haberler (@Haberler) December 16, 2021 Dolar kuru ne dek? Dolar kaç TL? Dolar alış ve satış fiyatları için tıklayın.
. – Ekonomi Haberleri
.
Devamını Oku
Yüzde 50 zamla 4.253 liraya çıktı! İşte yeni asgari ücretle ilgili tüm merak edilenler
Bütün Türkiye’nin heyecanla takip ettiği asgari ücret görüşmeleri tamamlandı. 1 Aralık’ta başlayan pazarlık dün itibarıyla sona erdi. Komisyonun nihai kararını …
Devamını Oku
Asgari ücretle birlikte kıdem tazminatı tavanı, işsizlik, yaşlılık ve engelli maaşına da zam geldi! İşte yeni ücretler
En Az Vergi Tespit Komisyonu bugün son toplantısını yaptı ve nihai kararını verdi. Komisyondan uzlaşıyla çıkan kararı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan duyurdu. 2021 yılında 2.825 lira olarak uygulanan en az aidat, yüzde 50’lik zamla birlikte 4.253 liraya yükseldi.
EN YÜKSEK İŞSİZLİK MAAŞI 4.260 LİRA OLDU
Minimum aidat zammıyla birlikte; işsizlik maaşı, kıdem tazminatı tavanı ve engelli aylığında da artma yaşandı. 2022 yılında minimum işsizlik maaş 2 bin 130 lira, en yüksek işsizlik maaşı 4 bin 260 lira olacak.
KIDEM TAZMİNATI TAVANI, YAŞLILIK VE ENGELLİ AYLIĞI NE KADAR OLDU
Kıdem tazminatı tavanı ise 8 bin 651 liradan 12 bin 976 liraya yükselecek. 864 lirada olan 65 yaş üstü aylığı ise 2022 yılında bin 296 liraya çıkacak. Engelli aylığı ise bin 552 lira olacak.
??2022 yılı en az ücreti 4.250 TL oldu!
Sizce, yüzde 50’lik artma yeterli mi?
— Haberler (@Haberler) December 16, 2021
. – Ekonomi Haberleri
.
Devamını Oku
Son Dakika! Erdoğan’dan asgari ücretle ilgili yeni açıklama: Bugüne kadar olmuşun çok çok fevkinde bir artış yapacağız
Bugün TBMM’deki grup toplantısında değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dağıtılmış konularda direktifler yaptı. Kürsüden faiz indirimine, stokçulara ve döviz kurundaki yükselişe dair konuşan Erdoğan, çıkışta ise gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“BÜYÜK BİR ARTIŞ YAPACAĞIZ”
Burada ilgiyle beklenen minimum ödenti zammına ilişkin bir soruyu yanıtlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar olmuşun çok çok fevkinde bir çoğalma yapacağız. En kısa sürede açıklanacak.” ifadelerini kullandı.
“Dünya Yakın Dönemin En Ürkütücü Maliyet Enflasyonunu Yaşıyor
KRİTİK TOPLANTI BUGÜN
Öte yandan En Düşük Aidat Komisyonu bugün zam görüşmelerinin ilkini gerçekleştirecek. Buluşma saat 14.00’te başlayacak.
Minimum Ödenti Tespit Komisyonu toplantısı sonrası sizce #AsgariÜcret ne değin olmalı? #AsgariÜcretTespitKomisyonu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT özel yayınında gündeme ilişkin manâlı değerlendirmelerde bulundu.
MİLYONLARCA ÇALIŞANI HEYECAN SARDI
Yarın ilk toplantısı yapılacak olan Asgari Vergi Saptama Komisyonu öncesi en az ücretle ilgili konuşan Erdoğan, bir gazetecinin “2022 yılı asgari ücreti konusunda az daha sizden bir babayiğitlik bekleniyor.” sözlerine gülerek cevap verdi. Erdoğan, “Bundan şüpheniz var mı?” diyerek milyonlarca çalışanı heyecanlandırdı.
“BABAYİĞİTLİK BİZE YAKIŞIR”
Yarın yapılacak birincil buluşma öncesi en düşük ücretle ilgili konuşan Erdoğan, “En Az ücret devlet emekçi ve işverenden oluşan üçlü bir yapı, komite göre belirleniyor. Bizler de bu işin müzakerelerini yaptık en az vergi konusunda 2022’den itibaren kayda değer kazanımlar elde edildi. Asgari ücret 184 lira iken 2 bin 825 liraya biz çıkardık. Minimum vergi 2002 yılından bu yanlamasına nominal olarak 15,3 kat arttı. Benzer dönem için minimum ücretin reel oranı da yüzde 131 olarak gerçekleşti. Asgari ücretin reel değerinin artması işçilerimizin satın alma gücünün arttığının da göstergesidir. En Az ücrette 2002 yılında 14. sırada olan ülkemiz 2021 yılında 10. sıraya yükseldi. İşçilerimizin satın alma gücünü yükseltmeye devam edeceğiz. Babayiğitlik bize yakışır evvelallah biz de bunu inşallah ilgili Bakanım gerekse heyeti gerekse yeniden egzersiz arkadaşlarım geniş istişareler yapmak suretiyle fazla fazla uzatmadan kararımızı vereceğiz.” diye konuştu.
“BU SPEKÜLASYONU ANCAK BİZ ENGELLERİZ”
Düşük faizle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zengini zengin yapan model faizciliktir. Türkiye ne vakit yüksek faiz kıskacından çıkmak için adım atmışsa, döviz kuru üzerinden manipülatif bir baskıyla daima karşısında karşıya kalmıştır. Bu kur faiz spekülasyonu ile karşı karşıyayız. Bu spekülasyonu ancak biz engelleriz. Yüksek faiz kazancı için kısa vadeli olarak ülkeye giren küresel fonlar var, bu sıcak para döviz kurunu geçici olarak düşürebilir. Lakin bu ideal olan değildir. Yükselen kuru devirmek için her seferinde daha yüksek faiz tahsis etmek gerekir. Kesintisiz tekrarlanan bu süreç ülkenin kaynaklarını küresel sermayeye aktaran ve ekonomiyi bağımlı ayla getiren bir kısır döngüdür.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
“YÜKSELME, AÇ KURTLAR GİBİ BEKLEYENLERİ ŞAŞIRTTI”
“Küresel salgın döneminde Türkiye bu üç çeyrekte de fazla farklı bir ayrışma ortaya koydu. Yıl sonu itibarıyla da bu pozitif ayrışmayı devam ettireceğimiz inancındayım. Bunu yalnızca biz değil, OECD de benzer şekilde açıklıyor. Yılın ilk yarısında dinç artiş performansı sergileyen ekonomimiz 3. çeyrekte de bu görünümünü korudu. Beklentileri aşarak böyle bir konuma gelmiş olması da aç kurtlar gibi bekleyenleri şaşırttı.
AMAÇ YÜZDE 10
Tahminimiz en düşük 10 fakat bu 10’un üzerine de çıkabilir. Bazı dostlarla yaptığımız özel görüşmelerde de onlar ’10’un üstüne çıkabilir’ düşüncesini paylaşıyorlar. Ben de yadırgamıyorum. Sene sonu itibarıyla enflasyonda da kendisini gösterecek bu. Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faizi hemen düşürüyoruz, enflasyonun da düştüğünü inşallah hep birlikte göreceğiz.
“İKİ YARDIM PAKETİ HAZIRLADIK”
Biz acilen 2 manâlı yardim paketi hazırladık. Bunlardan biri ilave istihdama yardim paketidir, diğeri de imalata dayalı ithal ikamesi destek paketidir. 19 yıldır nasıl sanayicisinden esnafına, sıcacık gelirlisine kadar milletimizin her kesimine kadar yanında durduysak bu süreçte de kimseyi yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. İlave istihdama yardim paketimiz nedir diye sorarsanız, küçük ve orta ölçekli işletmelerimize yönelik 50 çalışanın aşağıda olan firmalarımıza her yeni istihdam için 100 bin liraya dek, kredi garanti fonu kefaletiyle krediye erişim imkanı sağlıyoruz. Yeni istihdam yapacak işletmelerimize pasif kredi imkanı sunmuş olacağız. Amacımız 50 bin yeni istihdamın önünü açmak. Bu paketle de uzun vadeli kredi imkanı oluşturarak üretime ve ihracata öncelik veren yatırımları destekliyoruz. Özellikle 3, 4, 5, ve 6. özendirme bölgelerinde yer alan 58 ilimizle ilçelerinde yatırım yaparak istihdam oluşturacak girişimcilere müjdemiz var.
“BU SARMALDA YAŞAMAYACAĞIZ”
Biz kur-faiz-enflasyon sarmalında yaşamayacağız ve yatırımı, üretimi engellemelerine müsaade etmeyeceğiz, büyümeyi değişken ülkü getirmelerine müsaade etmeyeceğiz. Bu tezgahın bozulmasını istemeyenler kur manipülasyonuyla bizi bu oyuna çekmek istiyorlar.
“GERİ DÖNÜŞ YOKTUR”
Maliyet enflasyonu denen bir ivedi var. Sanayicinin, yatırımcının en manâlı engeli nedir? Maliyet enflasyonudur. Maliyetler ne değin yükselirse onun yatırımdaki gücü de böylece azalır. Biz tam tersine istiyoruz ama yatırımda gücünü arttıralım, sonra da uluslararası ihracatta o yatırımcı yarışa fazla daha zinde girsin. Türkiye’nin ekonomide esas göstergeleri çok kuvvetli. Bunu birileri çelimsiz göstermenin gayretine giriyor. Bizim idareli verilerimiz de gayet iyi durumda. Ülkemiz kısır döngüyü kırma noktasına gelmiştir, geri dönüş yoktur.
“TÜRKİYE KAZANACAK”
Salgın sonrası dünya ekonomisinde oluşan yeni dengelerde de bu süreci hızlandırmıştır. Bu olay Amerika’da, Almanya’da, İngiltere’de, Hollanda’da var. Hepsi de bu ciddi kısır döngüde kıvranıyor. Bütün bunlardan Türkiye olarak biz büyük oranda sıyrılmış vaziyetteyiz. Türkiye’ye uzun vadeli yatırım yapanlar her zaman kazanmıştır, bundan daha sonra da kazanacaktır.
“DÜŞÜK FAİZLE YATIRIMI VE İHRACATI DESTEKLEYECEĞİZ”
Türkiye’deki sermayenin temsilcisi konumunda olan STK’nın burada kalkıp da bize cevap yetiştirmeye kalkması fazla manidar. Ben onlara diyorum ki ‘Kredi istiyorsanız ulus bankaları kredi vermeye hazırlanmış. Mevcut yatırımlarınızı daha da güçlendirin.’ Bizim derdimiz kur-faiz sarmalı yok, bütün tersine yatırımı yapacak enerjik yatırımcılar arıyoruz. Yeter oysa güven veren yatırımcı olsun. Yeni Ekonomi modeliyle yüksek faiz verecek sıcak para çekme politikasını elimizin tersiyle itiyoruz. Düşük faizle yatırımı ve ihracatı destekleyeceğiz. Biz acilen ihracatta fazla konumdayız. 215-220 milyar dolarlara çıktık. Bunlar Türkiye’nin ihracattaki rekoru. Biz hemen ihracatta çok konumdayız. 215-220 milyar dolarlara çıktık. Bunlar Türkiye’nin ihracattaki rekoru.
ALİ BABACAN’A TEPKİ
Benim de yakın çevremde çoğu insan bunları geçmişte de savunmadılar. Biz 6 sıfırı atıyoruz dediğimizde, ‘Taksim Meydanı’nda anırırım’ diyenler vardı. En yakınımda olanlardan bile, şimdi o da siyasette, ‘kurmayacağım’ dediği halde parti de kurdu. Hemen 6 sıfır attık diye övünmeye başladı. Benzer çoğu hesaplı kararın aşağıda benim imzam var. Sen benim bakanımsın. Artık cari açık verip bu açığı dış borçla finanse eden değil, döviz kazanıp cari pozitif veren bir ekonomi olma hedefiyle hareket ediyoruz, bu hedefe fazla yakınız. şimdi yüksek faizle sıcak para çekerek döviz kurunu baskılayıp ithalatı ucuzlatmak enflasyonla çaba değildir. Bize dayatılan yüksek faiz politikası yeni bir olay da değil. Yerli üretimi değil eden imal maliyetlerini arttırarak yapı enflasyonu kalıcı ışık halkası getiren bir modeldir. Biz bu sarmala son veriyoruz. Bugün geldiğimiz noktada ihracatımızın, ithalatımızı karşılama oranı yüzde 90’lara ulaştı. Turizmde de şipşak toparlanma sürecindeyiz. Şu mevsimde turizmde Rusya’dan önemli bir turist akını var. Antalya acilen hiçbir mevsimde görünmeyen Rus turist çekiyor. Bu konuda sayın Putin’le olan, Rusya’yla olan dayanışmamız bu tür turist akınını da sağlıyor. Yıllık cari açığımızı da aydan aya çabuk azaltıyoruz
KILIÇDAROĞLU’NUN MGK ELEŞTİRİSİNE SERT YANIT
Ekonomik emniyet ulusal güvenliğin parçasıdır. Makro göstergelerimiz ve son dönemdeki ekonomik performansımız gayet iyi durumdadır. Döviz kurunda gördüğümüz son hareketlerin idareli temeli olmadığı da açıktır. Ülkemizin artan bir şekilde güçlenmesi ve bağımsız politikalar izleyebilecek duruma gelmesi bazılarını rahatsız ediyor. Esas muhalefetin başındaki birey bundan ciddi manada rahatsız oluyor. Bu kişi siyaseti anlamış yok. SSK’yı batıran o zihniyet hâlâ benzer yerde. SSK’nın hastanelerinde insanların morglarda öldüğü dönemin sorumlusu sen yok misin? Rahmetli Savaş Ay’ın programını hiç unutmuyorum, bay Kemal’le dalga geçiyordu neredeyse. şu anda da aynı konumda, hiç umurunda yok. MGK’de bunları görüşmeyeceğiz de nerede görüşeceğiz? MGK bu işlerin en alıngan noktada görüşüldüğü ve görüşüleceği yerdir. Kavrama operasyonlarıyla, döviz manipülasyonlarıyla bizi zayıflatmak ve alıkoymak bundan böyle mümkün değildir. Tehditler karşısında gereğini yapacak güçte ve kararda olduğumuzu MGK’de de onay etmiş olduk.
“MUHALEFETİN FAİZ İNDİRİMİ İTİRAZLARI DÜRÜST YOLDA OLDUĞUMUZUN TEYİDİDİR”
Esas muhalefetin başındaki zat ‘Faizi 1’e indirin, destekleriz’ diyor. Fakat benim şu anda tek başıma bu nesil bir kararı alma yetkim yok. ‘MB egemen’ değil diyor, MB bağımsız yok de sen bağımsız olmayan MB’den randevu talep ettiğinde Tayyip Erdoğan bunu engelledi mi? Ziyaret ettikten sonra yaptığın açıklamalar belirli. Yan sözcü olan zat da iyi bir faizcidir. Kendisiyse bu işlerden zaten anlamaz. Biz İnşallah tercih öncesine değin önemli manada faizin düştüğünü, kuru tetikleyen yüksek faizin de faizin düşüşü sebebiyle kurda da ciddi bir olumlu iyileşmenin olduğunu defalarca birlikte göreceğiz, enflasyon da dahil buna. Muhalefetin faiz indirimi konusundaki itirazları bizim içten yolda olduğumuzun teyididir. Küresel sermayenin geldiği yer ortadadır, faizler, enflasyon dünyada ortadadır.
Küresel ekonomilerde derhal oralarda da faiz yükseldi, enflasyon yükseldi. Biz derhal onlarla kıyas edilemeyecek derecede yüksek konumdayız. Şu Anda düşürme noktasına geldik. Derdimiz şu: Ülkemizi yüksek faiz çıkmazından kurtarmamız gerekli. G-20 ülkeleri olarak baktığımızda 4.9 gözüküyor, İngiltere 6.6 gözüküyor, 7.4 büyüme oranı Türkiye’nin, Rusya’da 4.3, Çin’de 4.9. Hepsinden ayrışmış durumdayız.
“AMAÇ DÜŞÜK FAİZ”
Yüksek faiz maliyetleri arttırır mı, düşürür mü? Arttırır. Çünkü bu faizin dayattığı yer maliyetlerdir. Bu maliyetlerde de bunu bölge esnaf sattığı ürüne ek edecektir. Faturasını yurttaş ödeyecek. Esnaf kalkıp da faizin bedelini kendi ödemez, vatandaştan alır. Maliyet enflasyonu dediğimiz olay da böyle doğuyor. Bizim bu süreci aksine çevirmemiz lüzumlu. Onun için de amaç düşük faizle halkımızı, esnafımızı rahata dışında tutmak ve daha fazla yatırım sağlayabilmektir.
“STOKÇULUK HIRSIZLIKTIR”
Stokçuluk bizim dinimizde de yeri olmayan bir konudur. Stokçuluk bir nevi hırsızlıktır. Bu yalnızca soğan, patates olayı değil, sanayicilikte de stokçuluk yapanlar var. Stokçulukla ilgili yasal düzenleme yapmamız lazım. Fiyatlama davranışını bozanlara muhakkak göz açtırmayacağız.
ENFLASYONLA MÜCADELE
Rakamların yükselmesi işi bitirmiyor, dahası malı tedarik edemiyorsunuz. Demir cevher bizde de var ama istediğimiz oranda yok. O süre ithalata girdiğin anda bu dev rakamlarla karşısında karşıyasın. Camlarda düz camdan otomobil camlarına varıncaya kadar ciddi sıkıntılar var. Bunları da teminde önemli sıkıntılar var. Bizde de imal yapan bir takım firmalarımız var ama hammadde temininde onlar da bezginlik yaşıyor. Temenni ediyoruz fakat bir lahza önce bunun önünü açalım. AB’de son 13 yılın en yüksek enflasyonu gerçekleşti, Almanya’da enflasyon 28 yılın zirvesine ulaştı, bazı gelişmiş ülkelerde enflasyonun ötesinde çoğu ürünün bulunamaz ülkü gelmiş olması da buradan kaynaklanıyor. Türkiye de bundan nasibini alıyor. Oysa biz ulus maliyesi imkanlarımızı da kullanarak maliyet artışlarını vatandaşlarımıza yansıtmamak için gerekenleri yapıyoruz.
“VATANDAŞIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEYECEĞİZ”
Biz sübvanse etme noktasında bilhassa enerjide, doğalgazda Avrupa’da mukayese edilemeyecek derece fiyatlarımız ucuz. Muhalefet bu gerçeği görmek istemiyor. Biz bu kadar ucuz fiyatla verirken yalan, hatalı her cins haberi uyduruyorlar. Biz yalancıyla nereye dek bu şekilde yarışacağız? Biz rakamları konuşturuyoruz. Biz hanelere doğalgazı 4’te 1 fiyatına veriyoruz. Biz vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz.
ASGARİ ÜCRET
Minimum vergi konusunda 2002 yılından itibaren ülkemiz namına kayda değer kazanımlar elde edildi. 2002 sonunda net en az aidat 184 lira iken 2021 yılında bu tutarı 2 bin 825 liraya biz çıkardık. En Az ödenti 2002 yılından bu yana nominal olarak 15,3 kat arttı. Hakiki değerinin artması işçilerimizin satın alma gücünün de arttığının açık göstergesidir. En Düşük ücretin işçiye bulunduğu ülkede sağladığı satın alma gücüne bakıldığında 2002’de ülkemiz 14. sıradayken 2021 yılında ülkemiz 10. sıraya ilerledi. İnşallah bu minimum ödenti çalışmasında da işçilerimizi fiyat artışlarından koruyacağız.
“EMEKLİLERE İYİLEŞTİRMELER YAPILACAK”
Onlara bütçe imkanları zorlanarak önemli iyileştirmeler yapıldı, yapılmaya da devam edilecek. Emekliler için ızdırap olan fiş toplama mecburiyeti vardı, onu da kaldırdık. Vergi iadesi yerine emeli aylıklarına yüzde 4-5 iade yaptık. 2018’de Ramazan ve Kurban bayramlarında yılda 2 bayram için 2 bin lira bayram ikramiyesi vermeye başladık, 1000-1000. Bu tutarı 2021’de toplam 25 milyar lira bayram ikramiyesi ödedik. en az emekli aylığını dosya bazında 1500 liraya çıkardık. Emeklilerimize bahşedilen bayram ikramiyeleriyle 2002-2021 döneminde emekli aylıklarına hakiki olarak yüzde 44 ile yüzde 388 oranında çoğaltma sağlamış olduk. 2002’de emekli sayımız 6.5 milyondu, 2021 Ekim itibarıyla 13.5 milyona ulaştı. 6. dönem toplu sözleşmede 3600 ek gösterge düzenlemesinin 2022 yılı sonuna kadar tamamlanmasını da kararlaştırdık. Yürürlüğe girmesiyle faydalanacak öğretmen, polis, hemşire, din görevlisi, emeklilerimizin haklarında iyileştirmeler sağlanacak.
KARADENİZ’DE DOĞAL GAZ ARAMALARI
İktidara geldiğimizde kiralama yöntemiyle bu işi yürütüyorduk fakat para vermiyorduk. Diyorduk ki, ‘Eğer doğal gaz bulursanız bunu yüzde 50 – yüzde 50 paylaşırız.’ Netice alınamadı. sonra bu adımı kendimiz attık. Berat Bey’in bakan olduğu dönemde 2 sismik araştırma gemisi ve arkasından sondaj gemileri aldık. Gemilerimizin sayısı 5’e çıktı. 6. gemimize kavuştuk yeni sondaj gemisiyle. Bu gemilerle çalışmalarımızı fazla daha yoğun yapacağız. Deniz tabanı üretim sistemleriyle kara tesislerinin malzeme temini ve inşaat çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor. Bütün çalışmaların tamamlanmasıyla 2023 Ocak itibarıyla Sakarya gaz sahasında ilk gaz üretimine geçmeyi hedefliyoruz. Sakarya Gaz Sahası’nda birincil fazda 10 kuyudan günlük 10 milyon metreküp imal yapmayı amaçlıyoruz. Yeni müjdeler için ekiplerimiz bölgede yoğun alıştırma yürütüyor.
ERKEN SEÇİM ÇAĞRILARI
Millete hayrı, faydası olmayanlar gündemi seçimle meşgul ederek sözüm ona siyaset yaptıklarını sanıyorlar. Son olarak halkı sokağa çıkmaya çağırdılar. Vatandaşlarımız İnşallah Haziran 2023’te sandık başına gidecek ve tercihini AK Parti ve Cumhur İttifakı’ndan yanlamasına kullanacaktır.
KILIÇDAROĞLU’NUN HELALLEŞME SÖZLERİ
Ülkenin vatandaşlarına AK Parti’ye oy verdiler, Erdoğan’ı desteklediler diye kullanılan oylarla ‘gayrı milli’ ifadesini uygulamak aymazlıktır, gafilliktir. Bu ülkenin yüzde 52’sine gayrı milli diyeceksin, daha sonra helalleşmeye çıkacaksın, bu durum bile Bay Kemal’in ne değin samimiyetsiz olduğunun göstergesidir. Tehdit ettikleri, mağdur ettikleriyle helalleşmeye başlasa bile hepsinden helallik almaya ömürlerinin yeteceğini sanmıyorum. Önce başörtülülerden helallik dilemesi gerekli. Boraltan faciasında katlolmasına neden oldukları 146 Azerbaycanlı kardeşimizden helallik almaları lüzumlu. Mazlum Suriyelilerle, Libyalılarla, Filistinlilerle, Afrikalılarla nasıl helalleşecekler? Biz fakir halklara takviye ettikçe demedikleri kalmadı. Bay Kemal, SSK Genel Müdürlüğü döneminde yetersiz yönetimi sebebiyle hastane köşelerinde hayatını kaybeden vatandaşlarla helalleşsin. Her darbenin, anti demokratik eylemin arkasından duran CHP zihniyeti helallik elde etmek için fazla geç kaldı.
TERÖRLE MÜCADELE
Suriye İhtilafı’nın olumsuz sonuçlarından en fazla zarar gören ülke biziz. DEAŞ’la mücadele bahanesiyle bazı ülkelerce PKK/YPG’ye bahşedilen yardim kabul edilemez. PKK/YPG’nin terörist kimliği başka isimlerle değiştirilemez, meşrulaştırılamaz. DEAŞ bahanesiyle PKK/YPG’ye destek verenlere ülkemizin DEAŞ’la göğüs göğüse çarpışan tek NATO ülkesi olduğumuzu andırmak isteriz. Lafarge firmasının DEAŞ ile benzer faaliyetleri de Fransız yargısı kadar ortaya konmuş ve Fransız yargısı bunu hükme bağlamıştır. Lafarge’ın terör örgütlerine verdiği destekle oralarda açmış oldukları tüneller, tünellerdeki odalar vesairelerle birlikte oralardaki yeraltı yapılanmaları defalarca Lafarge’ın destekleriyle olmuştur. Ben bunları Macron’a da söyledim. Bunlar maalesef ikiyüzlü. Mehmetçiğimiz hamd olsun oralarda verdiği mücadeleyle bunları gömdü.
“BAE’YLE TARİHİ BİR ADIM ATTIK”
Ben CHP’nin lider kadrolarını, liderini, bunların yalandan başka beslendiği sermayeleri yok. Biz BMC’yi Katar’a satmadık, Katar yüzde 49, yüzde 51 biz elde etmek üzere iki taraflı olduk. Ürettiklerimizin lüzum pazar olarak belirlenmiş yerlere satılmasında onların da olumlu gayretleriyle Arifiye’deki Halep fabrikasının da restorasyonu, elden geçirilmesine bu ortaklığın çok büyük faydası oldu. Şimdiyse Abu Dabi’yle attığımız bu adım tarihi bir adım. 11 milyar dolarlık bir ön anlaşma yapıldı. Nasip olursa şubat ayı gibi benim bir iade-i ziyaretim olacak. Bu ziyaretlerle birlikte bizim BAE ile olan işlem İnşallah fazla daha farklı konuma erişecek. Biz dargın, alınmış olduğumuzda ondan kendine anapara çıkarmaya çalışıyor CHP, adımları beraber attığımızda da ‘Bunlar niye barıştı’ deyip oradan kendine anapara çıkarmaya çalışıyor. Çatlasanız da patlasanız da biz hepsiyle münasebetlerimizi çok daha iyi konuma getireceğiz. Körfez ülkeleriyle aramızda çok büyük bir iş birliği potansiyelimiz mevcut.”
Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında neden düşük faizi savunduğunu anlattı Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ali Babacan’a 6 sıfır göndermesi: Ne sen attın ya! 27 sene önceki görüntüleri izletilen Cumhurbaşkanı Erdoğan duygu doymuş anlar yaşadı: Bayağı yaşlanmışız
Asgari Vergi Tespit Komisyonu toplantısı sonrası sizce #AsgariÜcret ne kadar olmalı? #AsgariÜcretTespitKomisyonu
Define ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, A Para’nın düzenlediği Türkiye 2023 Zirvesi ve Para Sohbetleri’nde gündeme ilişkin kayda değer açıklamalarda bulundu.
“ASGARİ AIDAT ILK KEZ OLMAK ÜZERE GEREKLİ HASSASİYETİ GÖSTERECEĞİZ”
Milyonlarca kişinin beklediği en düşük ödenti konusunda birincil ipucunu veren Bakan Elvan, “Cumhurbaşkanımızın en hassas olduğu hususlardan biri vatandaşımızın enflasyona ezdirilmemesi. Minimum ücret ilk kez almak üzere bu konuda gerekli hassasiyeti göstereceğiz.” dedi.
Bakan Elvan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Yılın ilk yarısı yüzde 14.3’lük çoğaltma ile kapattık. Bu büyümenin yaklaşık yüzde 60’ını yurt içi yatırımlar ve net dış talep oluşturdu. Bu sağlık durumu bir çoğaltma, dengelenmiş ve sürdürülebilir bir çoğalma demektir. 2021 yılını yüzde 9’un üzerinden bir artış ile kapatmayı ön görüyoruz. Olasılıkla çift haneli bir rakamla kapatabileceğimizi düşünüyoruz.
“YILI DÜŞÜK CARİ AÇIKLA KAPATACAĞIZ”
Savunma sanayiinde gösterdiğimiz başarıyı diğer alanlara da yaymanın gayreti içindeyiz. Yılı yüksek çoğalma, düşük cari açıkla kapatacağız. Türkiye dalgalı kur rejimi uygulamaktadır. Kurun değeri piyasada belirlenir. Yüksek çoğalan ihracatı gelişen istihdam oluşturma kapasitesi ivmelenen ekonomimizin arkasındaki motor zorlama millet politikaları ve bütçemizdir. Türkiye ekonomisi ulus maliyesi kaynaklı bir tehlike yaşamadı, yaşamayacak. Dünyada bütçe açıklarının çift haneleri gördüğü bir ortamda biz yine sağlam ulus maliyeti politikalarımızla fazla ayrıştık.
“ENFLASYON, ORTA VE UZUN VADEDE TALEP-TALEP SORUNUDUR”
Bütçe disiplininde gösterdiğimiz hassasiyet hazinenin finansman ihtiyacını da azalttı. 155 milyar lira daha eksik borca girme ile yılı kapatacağız. Yurt dışı piyasalarda oynaklığın arttığı bir döneme giriyoruz. 2022 yılı hazine finansman programını bu gelişmeleri dikkate alarak hazırladık. Küresel miktar zincirindeki aksaklıklar fiyatlara negatif yansıyor. Kuraklık, iklim koşulları gıda fiyatlarının armasına neden oldu. Biz de bundan etkilendik. Piyasa koşullarına bağlı olmakla birlikte önümüzdeki yıl yurt içinde döviz cinsi borca girme yapmayı planlamıyoruz. Enflasyon orta ve uzun vadede talep istek sorunudur.
Haberi Kaydet
Devamını Oku
Yargıtay’dan emsal karar: “Vasıflı işçi asgari ücretle çalıştırılamaz”
Milyonlarca özel sektör çalışanını yakından ilgilendiren karara imza atan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, vasıflı bir işçinin büyükşehirlerde en az ücretle yaşamasının hayatın olağan akışına zıt olduğuna hükmetti.
Hukuk bürosunda avukat katibi olarak çalışan genç, ücretlerinin ödenmediğini belirterek istifa etti. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan katip, hukuk ofisinde sekreter olarak en son 4 bin TL net ödenti ile çalıştığını kaydetti. İş sözleşmesini ücretinin aylardır ödenmemesi sebebiyle haklı sebeple feshettiğini belirten şikayetçi katip, işyerinde tek çalışan olması nedeniyle takvim izin kullanamadığını, kendi tuttuğu harcama ajandalarını gerçek ücretin ispatı amacıyla elinde tuttuğunu, işverenin kendisine istifa dilekçesi vermesi halinde alacaklarını ödeyeceğini demeç ettiğini, istifa dilekçesi vermediğini, haklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile takvim izin ve ödenti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istek etti. Sanık avukat ise katibin en az ücretle çalıştığını belirterek iddiaları yalanladı. Duruşma davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı her iki taraf da temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
İşverenin ücret bordrosu oyunu
Yargıtay kararında; işin vasıflı bir iş olmasının işçinin kıdemi yaşadığı kent dikkate alındığında asgari ücretle çalışmasının yaşamın olağan akışına uygun olmadığı vurgulandı. Alıştırma yaşamında daha az aidat ya da sigorta pirimi ödenmesi nedeniyle ara sıra, meslek sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görüldüğü hatırlatıldı. Bu durumda hakiki ücretin tespitinin tartma kazandığı, işçinin kıdemi, meslek unvanı, gerçekten yaptığı meslek, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususların dikkate alındığı dile getirildi. Maddi uyuşmazlıkta, şikayetçi aylık ücretinin net 4 bin TL olduğunun belirtildiği kararda şöyle denildi:
“Davalı en düşük ücret ödendiğini savunmuştur. Davacının hukuk ofisinde sekreter, (avukat katibi belgesi mevcut) olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Şikayetçi vekili, davacıya ödenen aylık ücretin ispatı yönünde davacının kendi tuttuğu ve işverence kayıtlara başlıca alınan masraf ajandalarına dayanmış ve masraf ajandaları yargılama sırasında mahkeme kasasına alınmıştır. İşverenin TÜİK verilerine ve davacının işyerinde tuttuğu ajandalara bir itirazı olmadığı tersine işverence davacının masraf ajandalarını ve bir takım belgeleri yanında götürdüğü iddia edilerek tutanakla tespiti yaptırılarak Savcılığa kabahat duyurusunda bulunulduğu görülmektedir. Davacı masraf ajandalarını fotokopi şeklinde dosyaya takdim etmiştir. İncelenen masraf ajandalarında davacıya 2018 yılında 3.500 TL net aidat ödendiği, 2019 yılında ise 4.000 TL net aidat ödendiği görülmektedir. Davacının 14 yılı aşkın kıdemi, çalıştığı işyerinin büyükşehirde olması ve yaptığı işin vasıflı bir iş olması nedeniyle işin niteliği gereği en düşük ücretle çalışması hayatın klasik akışına da uygun düşmemektedir. Tüm bu nedenlerle avukat sekreteri olarak çalışan davacının 3342 kodlu hukuk sekreteri için TÜİK tarafından bildirilen emsal ücretle çalıştığının kabulü dosya içeriğine uygun düşecektir. Davacının adalet ve alacakları bu aidat üzerinden hesaplanmalıdır.
Ayrıca taraflarca işyerinde davacının tek çalıştığı, işverenin banka kartlarının davacıda bulunduğu, tanık S.S. beyanında ücretinin davalı talimatıyla şikayetçi kadar bankadan çekilerek ödendiği şeklindeki beyanlar gözetildiğinde banka kayıtları ve dosyaya sunulan harcama ajandaları birlikte değerlendirilerek 2019 Mart ayı ve sonrası davacının uhdesinde tuttuğu pozitif para olup olmadığı finansal müşavir kadar tespit edilerek fazla para olduğu takdirde vergi alacağından mahsubu gerekmektedir. Yetkisiz çözümleme ile yazılmış şekilde karar verilmesi yanlış olup, kararın bu sebeplerle bozulması gerekmiştir. Kararın, bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.” – BURSA