Kasaplar tarih verdi hem de çok yakın! Bir zam da ete geliyor

Antalya Kasaplar Odası Başkanı ve Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkan Vekili Osman Muavin, pandemi sürecinde tüm kasapların açık olmasına rağmen kırmızı ete zam yapmadıklarını söyledi. 2 sene her tarafında fiyatların arttırılmaması noktasında gayret gösterdiklerini dile getiren Yardımcı, lakin son birkaç aydır girdi maliyetlerinin aşırı yükselmesi sebebiyle etin fiyatlarının da yerinde kalmadığını kaydetti.

“ETTE KDV VE STOPAJIN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ”

İki üç aydır et fiyatlarında artma yaşanmasına karşın böylece afaki bir yükselişin olmadığının altını çizen Asistan, “Spekülatörlük yapacak kadar bir büyüme olmadı. Biz hiçbir vakit etin fiyatının artmasından yanlamasına değiliz. Vatandaşımızın daha artı et tüketmesini istiyoruz. Lakin bundan başka imalatçı ve kasap esnafının maliyetleri var. Danayı kutup getirip vatandaşa satmıyoruz. Bunun kemik payı, firesi, KDV’si, stopajı vardır. Eti sardığımız streç film, eti koyduğumuz poşetin fiyatı 3 kat arttı. Bu kadar fırsatçılık olmaz. En büyük girdi ise elektrikte oldu. Ette KDV ve stopajın kaldırılmasını istiyoruz. Bir nikah yüzüğü aldığında KDV sıfır oluyor, bir kilo et aldığında stopaj ve KDV ile yüzde 10 oluyor. Evlilik Yüzüğü sık alınan bir şey yok fakat eti tekrar tekrar yiyoruz” dedi.

“ET ŞU LAHZA EN UCUZ GIDA MADDESİ”

Ette KDV’nin ivedi olarak kaldırılmasını isteyen Tezgâhtar, hayvan üreticisine hakiki bir çözüm beklediklerini kaydetti.

Her geçen gün hayvan üreticisi sayısının azaldığına dikkati çeken Tezgâhtar, “Aile işletmelerine yardım verilmesi gerekli. Avrupa’da 80 büyükbaş hayvana değin devlet destek veriyor. Lakin 100’ü geçtiği vakit devlet tüccar diyor. Bunu herkes iyi biliyor. Eskiden her evde 4-5 inen ve buzağıları olurdu. Bugün inekler, danalar kesiliyor. Ne yapsın imalatçı et fiyatı yemi kurtarmıyor. Buna karşın et şu an en ucuz yiyecek maddesidir. Kıyma 100, kuşbaşı 110-120 TL civarında. Fiyatlar uygun durur mu önümüzdeki günlerde muhakkak olur. Çünkü kademeli olarak maliyetler artıyor” diye konuştu.

“PAZARTESİ ZAM BEKLENİYOR”

2 yıldır fırsatçılık yapmadıklarını ve ete zam yapmadıklarını dile getiren Tezgâhtar, şu an bıçağın kemiğe dayanmadığını kestiğini belirtti. Eti aldıkları fiyatın üzerine mecburen kendilerinin de kar koymaları gerektiğini açıklayan Asistan, “Pazartesi günü ete zam bekleniyor fakat biz olmasını istemiyoruz. Et temel gıda maddesidir. Vatandaşın bu eti yemesi gerekir. Bugün et pahalı değildir. Et yüzde 15-20 zam yemişse büyük bir şey değildir. Devletimizin besici ve kasap esnafına yardım olması gerekir” dedi.

Kasapların sucuk üretiminin hür bırakılmasını talep eden Yardımcı, bunun yerine denetimin daha sık yapılmasını istedi.

“ZİNCİR MARKETLERE ET SATIŞI DA YASAKLANSIN”

Zincir marketlerin en ve ürünlerini satmasını da eleştiren Osman Asistan, “Avrupa’da zincir marketlerde et satışı yoktur. Bizdeki marketler bir otomobil satmıyor. Böyle bir ticaret olmaz. Zincir marketlerin sattığı eti, kasap esnafının satması gerekir. Zincir markete giriyorsunuz her şey var. O vakit esnafa ne gerek var. O markete girdiğiniz süre 50 kuruşunuz eksik olursa ürünü bırakırsınız, bizim esnafımızda ise koşul tam tersi götür der. Kasaba misafirim geldi, yarım kilo et ver diyorsun, hadi bunu zincir markete söyle parasız. Zincir markette sigara ile ekmek satışı yasaklandığı lahza, etinde yasaklanması gerekir” ifadelerine yer verdi.

Türkiye’de spekülatörlerin daima iş başında olduğunun altını çizen Asistan, “Milletin alım gücü de önemli. Vatandaşımızın et yemesi kayda değer. Zam zam var diye spekülatörlük yapıyorlar ya bunun olmaması gerekir. Benim görüşüm inşallah olmaz. Bizim artışlarımızda böylece çok yüksek olmaz. Yüzde 5-7-10 aralarında oluyor. Öteki yiyecek maliyetlerine gelen zama kadar, et ve tavuk fiyatları ucuz” dedi.

“YÜZDE 10-15 ZAM”

Son üç ay içinde ete gelen fiyat artışları hakkında da bilgiler veren Yardımcı, “Girdilerin artmasıyla kırmızı ete yüzde 10 ile 15 arasında bir zam geldi. Öteki mamullere yüzde 100-200 zam gelirken bizim ette böyle bir şey olmadı. Yüzde 10-15 bazı ürünlerimizde yüzde 20 oldu. Bizim etimiz tekrar ucuz ve fırsatçılık yapmadık” açıklamalarında bulundu.

İhlas Haber Ajansı – Ekonomi Haberleri

Türkiye Kasaplar Federasyonu, Osman Yardımcı, Türkiye, Zam, Ekonomi, Güncel, Haber

Devamını Oku

Bakan Bilgin, 3600 ek gösterge için ilk kez net bir tarih verdi: Mayısta Meclis’te

Çalışma ve Sosyal Emniyet Bakanı Vedat Alim, dün gerçekleştirilen Kabine Toplantısı’nın ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bilgin, emeklilikte yaşa takılanlar konusunda egzersiz olup olmadığı sorusu üstüne, “Ben bu konuda konuşmuyorum. Net bir egzersiz yaptıktan daha sonra zaten açıklayacağız. derhal 3600 üzerinde yoğunlaştık. Önümüzdeki hafta ve bu hafta da bizim sağlık durumu sistemimizde, SGK ile ilgili incelemeler yapıyoruz. İlaç ile ilgili problemler var. Onu bitirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

“ŞUBATTA BİR AÇIKLAMA YAPILABİLİR”

Bakan bilgin, 3600 ilave gösterge ile ilgili yasal düzenleme sürecine ilişkin, “Çalışmalarımızı başlattık, mayısta bitireceğiz. Mayısta Meclis’te. Taraflarla kurumlar arası görüşme, teknik alıştırma yapılıyor. Şubatta bir yorumlama yapılabilir” dedi.

“3600 MECLİS’TEN ÇIKTIĞINDA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK”

Bakan Bilgin, memur sendikalarının, ek gösterge sisteminin genişletilmesi yönünde taleplerinin olduğunun anımsatılması üzerine, “Dört iş grubunu kapsıyor; ama diğer statüler de var. Avukatlar var, hukukçular var, kurumlarda çalışan hukukçular var. İl müdürleri, diyelim fakat sağlık il müdürü, şube müdürü. Tüm bu statüleri her yerde adaletli bir şekilde çalışıyoruz. Belirgin bir şey yok; ama o düzenlemeyi yapacağız. Adalet duygusunu zedelemeyen bir düzenleme gerçekleştirmek istiyoruz. Diyelim ancak il müdürü 3600, ona emrindeki memur 3600 olmaz o. Bu düzenleme yapılacak. Daha ayrıntılı, adalet duygusunu zedelemeyen, statüler arasındaki farklılaşmayı koruyan. Mesela ‘3600’ diyoruz; ama onların dıştan ayrı başka rakamlar da ek göstergeler de koyabiliriz” diye konuştu.Bakan Alim, 3600 ilave göstergenin Meclis’ten çıktıktan sonra yürürlüğe gireceğini belirtti.

“AGİ’DE ŞU LAHZA YAPILAN YANLIŞ, HUKUKA AYKIRI”

Asgari geçim indiriminin (AGİ) maaşlardan kesilmesine ilişkin soru üzerine de Bakan Bilgin, “‘İş Kanunu’nun 62’nci maddesi böylece bir kesintinin yapılmasını muhtemel görmüyor. ‘Bu kesintiyi yapamaz’ diyor. Siz brüt değil net ücret üzerinden alıyorsunuz. İşvereniniz yanlış yapıyor, ‘Ücretler geriye doğru gidemez’ diyor. Brüt maaş alsaydınız size o parayı vereceklerdi, derhal yapılan operasyon yanlış, hukuka aykırı. İşverenleriniz o uygulamayı yapamaz. Sizin maaşlarınız geri gitmez. Hatalı hesaplama yapıyorlar, kanun çok açık” dedi.

Demirören Haber Ajansı / Buğra Olaç – Ekonomi Haberleri

Kabine Toplantısı, Vedat Alim, İş Kanunu, AGİ, Ekonomi, Güncel, Haber

Devamını Oku

Asgari ücreti bilen AK Parti’ye yakın gazeteci, 3600 ek gösterge ve EYT için tarih verdi

TGRT Haber’de ekranlarında sabah programını sunan Cem Küçük, AK Parti Çankırı Milletvekili ve Grup Başkanvekili Muhammed Belirlenmiş Akbaşoğlu’nun EYT’lilere yönelik açıklamalarını değerlendirdi. Geçtiğimiz gün konuk olduğu bir programda gelen soru üstüne Kesin Akbaşoğlu, “İnşallah 2022 yılı içerisinde EYT’lilerle ilgili de ne yapacağımızın müjdesini, Alıştırma Bakanımızla beraber paylaşacağız” şeklinde konuşmuştu.

“BAHAR AYLARINDA BUNUNLA İLGİLİ ÇALIŞMA OLACAK”

Bu açıklamaları ve AK Parti içinden aldığı bilgileri değerlendiren Cem Ufak, “Bahar aylarında bununla ilgili haber kazanç. AK Parti önce 3600 Ek göstergeyi çıkaracak. Memur ve memur emeklileri için. Ondan sonradan da Emeklilikte Yaşa Takılanlar gelecek gündeme. Bununla ilgili bir çalışma olacak” açıklamasını yaptı.

“EYT’LİYE DE HOŞ HABER ÇIKACAK”

3600 ek göstergenin peşinde sıranın EYT’ye geleceğini kaydeden Cem Küçük, “Bundan birkaç hafta Sayın Muhammet Belirli Akbaşoğlu’nu yayına almıştık. O da özellikle bu çalışılmayan yıllarla ilgili ola ki bir gün sayısında bir iyileştirme olabilir dedi fakat diğer çalışmalar da yapılabilir. İnşallah EYT’liye de güzel haber çıkacak.” diye konuştu.

ERKEN SEÇİM YATIRIMI ELEŞTİRİLERİNE YANIT

Muhalefetin Akbaşoğlu’nun açıklamaları için “erken seçim yatırımı” dediğini bildiren Küçük, “Zaten 2023’te tercih var. Daha ne değin erken olacak. Bu yasa çıksa, şu lahza çalışmalara başlansa, onaylanması, çıkması, yazı saymayın, mayısa hazirana güç yetişir. Ola Ki eylüle. Onu da erken seçim hamlesi diye düşüncesini açıklamak da ne dek dürüst? Öyle olsa bile hükümet böyle bir şey çıkarmadığı süre ‘EYT’linin sorununu çözmüyorlar diyor, çözdüğü vakit da ‘niye böyle bir şey yapıldı’ deniyor. Ama manâlı olan Türkiye bütçesine zarar vermeden, ama EYT’lileri de mağdur etmeden böyle bir kanun çıkması” ifadelerini kullandı.

ASGARİ ÜCRETİ BİLMİŞTİ

Cem Ufak geçtiğimiz ay ilan edilen asgari ücretle ilgili doğru bir tahminde bulunmuştu. TGRT’deki sabah programda Ankara’dan öğrendiği kulis bilgisini paylaşmış ve en az vergi konusunda nokta atışı yapmıştı. Küçük, “Ankara’da edindiğimiz kaynak, Erdoğan’ın 4 bin 200 TL’ye çıkaracağını söyledi.” demişti.

AKBAŞOĞLU NE DEMİŞTİ?

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Belirlenmiş Akbaşoğlu, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesini bekleyen milyonlar için açıklamalarda bulunmuştu. Düzenleme için 2022 yılını sinyâl eden Akbaşoğlu, “Emeklilikte yaşa takılanlar diye kavramsallaştırılan bir yapılanma söz konusu. Bunun özü ve özetine baktığımız vakit bu AKP iktidarından yani 2002 yılından önce bir düzenlemeyi ifade ediyor” ifadelerini kullanmıştı.

Akbaşoğlu ayrıca “EYT’li kardeşlerimizin durumu egzersiz programımızın içerisinde yer alıyor. İnşallah 2022 yılı içerisinde EYT’lilerle ilgili de ne yapacağımızın müjdesini, Çalışma Bakanı’mızla beraber paylaşacağız. EYT’li kardeşlerimizin durumunu 2022 yılı içerisinde ele alarak bu konuyla ilgili hakikaten onların da hoşnut olacağı ‘Allah razı olsun’ diyeceği bir noktaya inşallah getireceğiz” biçiminde konuşmuştu.

Bütün seçim sonuçları için tıklayın İl ve ilçelere ait tüm geçmiş tercih sonuçları. . – Ekonomi Haberleri

3600 Ek Gösterge, AK Parti, EYT, Ekonomi, Haber

Devamını Oku

Emekli vatandaşlar zamlı maaşlarını ne zaman alacak? Merakla beklenen tarih netleşti

Türkiye‘de yiyecek ve emtia fiyatlarının artmasının peşinde maaşlara ne değin zam yapılacağı da merak ediliyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda en düşük emekli maaşının 2 bin 500 TL’ye çıkarıldığını açıkladı. Bu haberle birlikte vatandaşlar da maaşlarını zamlı alacakları tarihi beklemeye başladı.

BU HAFTADAN İTİBAREN ALMAYA BAŞLAYACAKLAR

Buna göre zamlı ve ek ödemeli emekli ve memur maaşlarının ne süre hesaba yatacağı kesin oldu. Emekliler hafta başından itibaren yüzde 25.5 zamlı aylıklarını almaya başlayacak. en az emekli aylığı da 2 bin 500 lira olarak hesaplara yatacak.

KİM NE DEĞIN ILAVE ÖDEME ALACAK?

Mevcut aylığı 4016 lira olan emeklinin Ocak’ta zamlı aylığı 5259 lira, 210 liralık ek ödeme ile birlikte eline geçecek toplam aylık 5470 liraya çıkacak. Emekli aylığı 4321 lira olan 172 lira, 4748 lira olan 189 lira, 5583 lira olan 223 lira, 6155 lira olan 246 lira ek ödeme alacak.

YÜZDE 4’Ü EK ÖDEMEYE EŞIT GELİYOR

Emekli aylıklarının yüzde 4’ü ek ödeme adı aşağı bütün emeklilerin hesaplarına her ay yatırılıyor. Ocak ve Temmuz olmak üzere yılda iki kez emekli aylıkları zamlandıkça alınacak ek ödeme tutarları da artıyor. Bu ilave ödemeler 2006 öncesinde yürürlükte ücret iadelerinin karşılığı olarak emeklilere veriliyor. Aidat iadesi yerine emeklilere çıplak maaşın yüzde 4’ü dek ilave ödeme yapılıyor.

OCAK’TA DİLEKÇE VERENLERE HOŞ HABER

SSK emekli maaşları 17-26 Ocak, memur emekli maaşları 15 Ocak ve Bağ-Kur emekli maaşları ise 25-28 Ocak tarihlerinde hesaplara yatacak. Memur emeklileri yüzde 2.5’luk farkı ise yasal düzenleme gelecek hafta Meclis’ten geçeceği için gelecek ay alacak. Ocak ayının ilk haftası emeklilik dilekçesini veren de yapılan zamlardan yararlanacak.

. – Ekonomi Haberleri

Devamını Oku

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müjdesini verdiği doğal gaz desteğinde tarih netleşti! Bakan Yanık bizzat paylaştı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık, Sarıkamış Harekatı’nın 107. yılı dolayısıyla Kars’ın Sarıkamış ilçesinde yapılan anma törenine katıldı. Bakan Yanık vatandaşlara yapılacak doğal gaz desteğine ilişkin açıklama yaptı.

DOĞAL GAZ DESTEĞİ MÜJDESİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde müjdesini verdiği doğal gaz yardımlarıyla ilgili konuşan Bakan Yanık, “Programımız adeta şekillendi. Üzerinde çalışmamız gerekiyor. İnşallah mart ayı gibi vatandaşlarımıza ödemeleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Isınma yardımı yaptığımız bir grup var. bitmiş kömür kullanımı olmayabiliyor. Keza çevre temizliği açısından keza de vatandaşlara katkısı açısından doğal gaz desteğinde çalışıyoruz inşallah.” ifadelerini kullandı.

ÇOCUK PROFİLİ ARAŞTIRMASI HAKKINDA

Çocuk profili araştırmalarına da değinen Bakan Yanık, “Bakanlık olarak alıştırma alanlarımızın tamamında çalışıyoruz. Öyle çok araştırmayı öncelikle yapıyor ve o araştırmaların sonuçlarına kadar hizmet kitlemizin ihtiyaçlarına kadar politikalar geliştiriyoruz. 2022 yılı içerisinde Türkiye çocuk araştırması, Türkiye ergen profili araştırması ve Türkiye aile araştırmasını yapacağız. Bunlara baktığımızda çocuk genç ve aile yapısı içerisinde bir genel çerçevesini çizmiş olacağız.” diye konuştu.

. – Ekonomi Haberleri

.

Devamını Oku

Bakan Bilgin 3600 ek gösterge için tarih verdi: Mayıs-Haziran gibi tamamlanacak

Egzersiz ve Sosyal Emniyet Bakanı Vedat Bilgin, CNN Türk canlı yayınında gazeteci Hakan Çelik’in sorularını yanıtladı. Memurların dört gözle beklediği 3600 ilave gösterge konusunda manâlı açıklamalarda bulunan Alim, düzenleme için tarih verdi.

“GERİ DÖNÜŞÜ DEĞIL”

3600 ek göstergenin toplu anlaşma maddesine girdiğini bildiren Bakan Bilgin, bunun geri dönüşü olmadığını yapmak zorunda olduklarını söyledi. Bakan Bilgin, “3600 toplu anlaşma maddesi haline getirildi. Bir önceki seçimde Sayın Cumhurbaşkanımız gündeme getireceğini söylemişti. Bundan Böyle söylem olmaktan çıkardık. Geri dönüşü değil bundan böyle. Kanun hükmündedir. Bakanlık içinde çalışmalarımızı yaptık.” dedi.

“İLK 6 AY İÇİNDE MECLİS’TE”

Bakanlık içindeki çalışmanın tamamlandığını söyleyen Bilgin, “Esas düzenlemeyi 3600 ilave gösterge emekliliklerinde yapıyor. Yıllar içinde daha da büyüyen farklılaşma var. Bakanlık içinde egzersiz tamamlandı bitti. Sendikalarımızla görüşme edeceğiz. Kamunun diğer kuruluşlarıyla onlarla münazara edeceğiz. Meclis’e ilk 6 ay içinde en geç Mayıs-Haziran’da intikal ettiririz. Bu sene içinde tamamlanacak.” ifadelerini kullandı.

“KAMUDA SÖZLEŞMELİ SAYISINI SADELEŞTİRECEĞİZ”

Kamuda bir sorunun daha olduğunu vurgulayan Alim, “Toplu sözleşmede çözülmesi gereken madde olarak ortaya koyduğumuz nokta sözleşmeli personeller. Kamuda çok bambaşka statülerde sözleşmeli personeller var. Bu bu sözleşmelileri de kadrolu haklara sahip çalışanlarla benzer haklara sahip olarak getireceğiz. Lakin onu gönüllülük esasına bağlayacağız. Fazla sayıda sözleşmeli sayısı var. Onu sadeleştireceğiz. İsteyenleri kadro haklarına sahip kalacak bir şekilde düzenleyecek bir alıştırma yapıyoruz. O da bu sene için de kuşkusuz biter. O iki şey, önümüzde atama olarak duruyor. Birindeki araştırmalar Bakanlık içinde bitti, diğerinin de müjdesini fazla yakında vereceğiz. Meclis’e haziranda gelmiş olur. İstanbul’da bir işyeri işçileri kapının önüne koymuştu. İşçileri yarın işe almazsanız çalışma izinlerinizi iptal ederim demiştim. Ondan sonradan da diğer bir sendika geldi. Sizin bu sözünüzü duyduk yanımızda olur musunuz dediler, çözmek üzereyiz.” açıklamasında bulundu

. – Ekonomi Haberleri

.

Devamını Oku

Market fiyatları ne zaman düşecek? Perakendeciler yüzde 40’lık indirim için tarih verdi

Market fiyatları ne zaman düşecek? Perakendeciler yüzde 40'lık indirim için tarih verdi

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Genel Başkan Yardımcısı Ali Kaya, Konya‘da federasyon üyesi market zinciri sahipleri ve dernek başkanlarıyla bir araya geldiklerini söyledi. Ekonomide son dönemdeki gelişmelere karşın değer biçme yaptıklarını ifade eden Kaya, “Cumhurbaşkanımızın çağrısı ve rafta fiyatların geri gelmesiyle ilgili değerlendirmede bulunuyoruz. Şu an zaten lokal marketlerin birçoğu fiyatları indirdi. Fabrikaları da zorluyoruz bu konuda.” diye konuştu.

“BİR AYLIK SÜREÇTE FİTATLAR YÜZDE 40 DAHA İNER”

Kaya, şu an yüzde 30’a varan indirimler yapıldığını belirterek, “Bu zincirleme oluyor. Bir market indirime girdiğinde rekabet oluyor. Biri yağın fiyatını indirdiğinde diğeri de indirmeye başlıyor. Bu zincirleme, Türkiye’deki tüm marketler ister istemez indirmek zorunda kalıyor çünkü müşteri kaybına uğruyor. Bu konuda Konya öncü oldu. İlk fiyatları düşüren Konya oldu. Markette raftaki ürünlerin fiyatı ilk aşamada yüzde 20-30 indi. Yani bir ay daha sonra yüzde 40 fiyatların altında ineceğini tahmin ediyoruz ve ineceğini de bahis ediyorum. şimdi yüzde 30’a yakın fiyatlar indi ve inmeye devam edecek. Çünkü inmek indirmek zorunda. Yeni fiyatlı ürünler daha bitmediği için birincil ilk kez yüzde 30 ile başladı. Bir aylık süreçte kurun böyle devam etmesiyle yüzde 40 daha iner. Buna esas gıda ve temizlik dahil.” dedi.

“OCAK AYINDAKİ SİPARİŞLERİMİZİ İPTAL ETTİK”

Fiyatların kur ve stokçuluktan dolayı yanına varılmaz pahada şekilde yükseldiğini dile getiren Kaya, tüketicilerin çok hasar görmemesi için sektörün “zararına bile” faaliyet gösterdiğini söyledi. Kaya, kurun dengelenmesi ve geriye doğru gelmesiyle piyasada bahar havası yaşandığını belirterek, “Ocak ayındaki siparişlerimizi iptal ettik, yani onlara da tepki gösterdik. Fiyatlarımızı yeni fiyata uyarlasınlar.” ifadelerini kullandı.

5 LİTRELİK AYÇİÇECEĞİ YAĞI 125 LİRADAN 90 LİRAYA DÜŞTÜ

Ayçiçeği yağı fiyatlarının mutfaktaki ateşi en fazla bildiren mahsul olduğunu vurgulayan Kaya, “Bu süreçte 116 liraya tedarik ettiğimiz gündöndü yağını 125’e satıyorduk. Şimdi Konya’da 28 şubesi olan marketlerimizde 90 liraya satılıyor. Çünkü piyasanın fiyatları düşürme adına birincil düşüren biz olduk.” dedi.

AA / Basir Gülüm – Ekonomi Haberleri

.

Devamını Oku

“Türkiye’de bir ilk” diyen Mansur Yavaş, çiftçiye mazot yardımı için tarih verdi

"Türkiye'de bir ilk" diyen Mansur Yavaş, çiftçiye mazot yardımı için tarih verdi

İSTANBUL (DHA) – İyi Parti İstanbul Kongre Merkezi’nde ‘İYİ Yeniden Yapılanma Kongresi’ düzenlendi. “Eşitlenen Türkiye için; Yokluk, kapsayıcılık ve istihdam” başlıklarının tartışıldığı kongreye İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, İYİ Parti kurmayları, milletvekilleri ve uzmanlar katıldı.

“TOPLUM ARTIK BÜYÜK BİR KISMI ŞEHİRLERDE YAŞIYOR”

‘Kapsayıcılık’ başlıklı panelde konuşan İmamoğlu “Türkiye’nin geleceğini belirleyecek olan grup takriben 5-6 yaştan başlayan 30 yaşa değin dışarı giden gruptur. bununla beraber dünya ekonomisinin en değerli tariflerinden birisi kapsayıcılık tarifi. Toplum bundan böyle büyük bir kısmı şehirlerde yaşıyor. Kırsal ne eyvah fakat çok süratli terk ettik. dahası bizim kentleşmemizin tarihçesi fazla yakın. Yani baktığınızda 30-40 sene içerisinde hızlı bir biçimde kırsaldan kentte göç ettik. Kırsaldaki sistem maddi tespitlerden uzaktan. Orada ayrı bir ferahlık var. Hem istihdam ekonomisi hem kazanç ekonomisi açısından pek. Çünkü tarım asıl geçimini sağlama kaynağı. Tarım, çok yıkıntıilginç bir tarifle tanımlanır; bir sünger gibidir doğrusu. İstihdamda ve ekonomide onun kendi ağırlığının misli misli fazlası suyu taşır ya sünger. Gerçekten toplumda o istihdamı besleyen kuvvetli yapısı vardı tarımın kırsalda. Ne eyvah oysa derhal onu da kaybetti” dedi.

“NİSAN 2022’DE AKARYAKIT YARDIMI DA YAPACAĞIZ”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, ise ‘Yokluk’ başlıklı panelde konuştu. Mansur Yavaş, “İşsiz gelenlerin, uygulanan politikalar sebebiyle hayvancılığı üretimi bırakıp şehre gelen insanların sizden defalarca meslek bekliyor. Sahiden bunların en iyi bildiği iş var tarım. Bunu teşvik etmek gerekli. İlk defa arpa ve buğday tohumu verdik. Türkiye’de ilk kere Nisan 2022’de akaryakit yardımı da yapacağız. Bunlar Çiftlik Sahibi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı ufak çiftçiler. Daha Sonra belediyenin büyük bir arazisi var. Orada rekreasyon alanı yapıyoruz 2600 dönüm. Orada silaj üretimi yaptık. 3 bin ton. Onu da hayvancılık yapanlara bedava dağıtıyoruz. Aile çiftliklerine dağıtıyoruz. Bu şekilde teşviklerle onların üretime devam etmelerini sağlıyoruz. En büyük sorun gübre. Rakamlar fazla arttı. derhal belediyemizin bir şirketi gübre ithal etmek istiyor yurt dışından. Eğer ithal edersek, gübreyi de vermek suretiyle tarıma desteğin nasıl verildiğini, verildiği süre ne olacağını, Türkiye’ye misal olacak şekilde keza istihdam sağlayacağını keza gelir elde edeceğini göstermiş olacağız” ifadelerini kullandı.

“HAKIKI SAYI 21 BİNİN BİRAZ ÜZERİNDE”

Panel sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “AK Parti’nin grup başkanvekili ‘İstanbul’da 45 bin’ dedi. Aradan iki hafta geçti. İçişleri bakanı mecliste ’33 bin’ dedi. Acilen tekrar kendisi ’45 bin’ diyor. Hakiki rakam 21 binin azıcık üzerinde. Bu insanların nasıl işe alındığı tek tek, kalem kalem belirli. Gelelim terörist meselesine ben 10 gün önce İçişleri bakanına yazı yazdım. Bu 500 küsür terörist dediği sayı kimdir, kimlerdir’ Biz de bilelim. bununla beraber devletin kurumlarından bu halk pak kağıdı alıp bizde işe başlıyor. Bunun terörist olduğunu açıklama edip, bunu afişe edip, birilerine terörist damgası vuran bir kısım medyayı da kınıyorum. Yani o insanların terörist diye fotoğraflarını yayınlıyorlar. Devletin bakanı çıkıp 500 küsür kişinin listesi var elimizde diyor. Sayın Cumhurbaşkanı kendisine verilen asılsız ifadelere göz yummasın diye, bizimle iletişim kursun diye bugün sabah saatlerinde mektubumu yolladım. Oradan net reel bilgileri görebilir” diye konuştu

Demirören Haber Ajansı – Ekonomi Haberleri

.

Devamını Oku

Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan tarih verdi: Yaz aylarında bambaşka bir ekonomik iklime gireceğiz

Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan tarih verdi: Yaz aylarında bambaşka bir ekonomik iklime gireceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde ekonomist ve akademisyenlerle sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantı öncesinde kısa bir tavır yaptı. Yaz aylarını dikkat çekici eden Erdoğan, ayrı bir hesaplı iklime girileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

“Ekonomi politikasında tarihi bir metamorfoz başlattık. Bu başkalaşım yeni de başlamamıştır. Uzunca bir süredir devam etmektedir. Ilk Önce klasik ekonomi anlayışının yüksek faizle enflasyonu teftiş aşağı alıkoyma anlayışını bir kenara bıraktık. Bunun yerine yatırım, istihdam, imal, ihracat ve cari pozitif aracılığıyla ülkeyi büyütme temelli olarak bir ekonomi politikasına yöneldik. Böylesine büyük bir başkalaşım bu risklerin hepsini göze almaya değdiğine inanıyoruz.

“KENDİ ARKADAŞLARIMIZDAN DA YÜKSEK FAİZİ SAVUNANLAR OLDU”

Döviz kurundaki olağandışı dalgalanma bu risklerden biri olarak kapımıza dayanmıştır. Uzunca bir süre bu dalgalanmayı faizleri artırarak durdurma baskılarına maruz kaldığımızı hepimiz biliyoruz. Kendi arkadaşlarımız arasında da benzer yönde değerlendirmeler yapanlar olduğunu da itiraf etmek isterim.

“KENDİ PROGRAMIMIZI UYGULAMAKTA ISRAR ETTİK”

Tehditlere aldırış etmeden kendi programımızı uygulamakta ısrar ettik. Tedbir paketiyle birlikte kurun üzerindeki köpüğün bir günde ortadan kalktığını gördük. Bu neticenin ortaya çıkmasında paketin içeriği kadar ekonomi politikamızın başarısı ve kararlılığımızı göstermemiz de çok etkili olmuştur.

“YAZ AYLARINDA AYRI BİR EKONOMİK İKLİME GİRECEĞİZ”

İnşallah bundan sonra da aynı kararlılıkta yolumuza devam edeceğiz. Estirilmeye çalışılan fırtınaların, karabulutların aksine ekonomimizin istihdam ve imal tarafında işler denecek seviyede iyi gitmektedir. Bütçe tarafında da hiçbir sıkıntımız mevcut değildir. En fazla tedirginliğe niçin açan finans sistemini oturttuğumuzda, önümüzdeki yaz aylarında ülkemizin farklı bir hesaplı iklime girdiğine tanık olacağız.”

. – Ekonomi Haberleri

.

Devamını Oku

Ekonomide düzelme ne zaman başlar? Bakan Nebati, tarih verip çok net konuştu

Ekonomide düzelme ne zaman başlar? Bakan Nebati, tarih verip çok net konuştu

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Bitkisel, NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen’in konuğu oldu. Ekonomi gündemiyle ilgili konuşan Bitkisel, Yeni Ekonomi Modeli’ne de değindi.

“YAZA KALMADAN SONUÇLARINI GÖRECEĞİZ”

“Ekonomide normalleşmenin ne zaman başlayacak?” sorusunu yanıtlayan Bakan Nebati, “Son 3 günkü olan büyük dönüşümün gerek enflasyonda gerek öteki alanlarda da süratli şekilde gerçekleştirileceğine inanıyoruz. Olumlu sonuçlarını, hızlı değişimi yaza kalmadan göreceğiz” diye konuştu.

“KENDİ İMKANLARIMIZLA BU AYLA GETİRDİK”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı kur korumalı vadeli TL mevduatı sisteminin peşinde doların bir gecede yüzde 33 kaybetmesiyle ilgili konuşan Bakan Nebati, “Türkiye’ye gerçekleştirilen idareli saldırılarda kullanılan en önemli vasıta sıcak paraydı. Biz sıcak para üzerinden üzerimizde oyun oynanmasının yolunu kapatıyoruz. Dövizin 18 liralara değin gelmiş olmasından cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu manifesto ve tedbirler paketiyle 3 günde Türkiye’nin ortamını kendi imkanlarımızla bu ayla getirdik. Yüksek faizin çözüm olduğunu söylenenlere tokat gibi bir cevap oldu.” ifadelerini kullandı.

Bakan Bitkisel’nin açıklamalarından satır başları;

“BAZI ŞEYLERDEN VAZGEÇMENİN ZAMANININ GELDİĞİNE İNANIYORUZ”

Idareli çıkmazlardan kurtulmanın bir yolu olması lüzumlu. Herkes kendi ekolü içerisinde ilerliyor. O ekollerde bazen değişmeler oluyor. Başat güçler var, bu güçler zenginleşirken değişik tarafta gelişmemiş ülkeler var. Gelişmiş ülkelerde zenginlik, müsriflik, birçok sorunun çözülemediği yapı; gelişmekte olan ülkelerde de hakim güçlerin kendilerine öğrettikleri yolun denenmesi noktasında ortaya koyulan bir kavramlar seti. Biz, bize öğretilmiş şeyleri yapmaktan vazgeçmenin zamanı geldiğine inanıyoruz.

TÜRKİYE EKONOMİ MODELİ

Yüksek cari açığın temel nedeni yurtdışından gelen sıcak para veya açık borca girme. 8 yıldır borçluluk oranıyla ilgili mücadele sürülüyor, mihenk taşları yavaş yavaş döşeniyor. Oysa öğretilmiş şeyler içinde maalesef geri adımlar atılmak zorunda kalındı. Hemen biz diyoruz oysa yeni bir hesaplı model öğrenelim. öyle bir model olsun fakat Türkiye’yi kapsasın, iç dinamikleriyle tamlık arz etsin, herkesin anlayabildiği ve toplumun, tüm kuruluşların temelinde bir şey söyleyelim dedik. Bu söylenenin altyapısının doldurulduğu, isminin de Türk ekonomi modeli olarak nitelendirilen bir yapıya dönüştü.

“TOPLUMUN BENİMSEDİĞİ BİR MODELİ ORTAYA KOYUYORUZ”

Peki niçin Türkiye modeli? Çin devasa nüfusu ve ilk dönemdeki sıkı kısıtlamalarıyla ihracat odaklı çalışan ve bugün dünyanın ekonomi güçlerinden biri haline gelen bir ülke. G. Kore’de de ihracata dayalı bir çoğaltma stratejisi var. Çekya şimdi aynı şeyi uyguluyor, Polonya önemli bir örnek. Bunlar da ihracat odaklı adımlar atıyor. Türkiye modeli denmesinin sebebi şu: Biz Çin, Güney Kore değiliz. Demokratik gelenekleri olan, serbest piyasa ekonomisine tabi olan, bu geleneğini sürdüren, toplumun benimsediği bir modeli ortaya koyuyoruz. Altyapısını tamamlamış, lojistiğini gerçekleştirmiş ve dünya pazarlarının merkezi konumunda olan bir ülke Türkiye. En önemlisi de bunu yapabilmesi için de bu altyapıyı geliştirirken göstermiş olduğu insanüstü başarılar.

“20 YILDIR GELİŞTİRİLEN BİR YAPI VAR”

Modelimiz, yüksek ihracata dayalı, cari açığı azaltıcı ve kolaylık seviyesinin toplumun tamamına yansıtıldığı bir modeldir. Bu modelde biz bir yüksek teknoloji üssü, büyük endüstri bölgeleriyle her türlü ihtiyacını yakın çevresine de sağlandığı bir üs olmak istiyoruz. 20 yıldır geliştirilen bir inşa var. Bu inşa, Türkiye’nin sanayide bir tık daha üzerine çıkabileceği altyapıyı hazırladı. İki; ırk, girişimciler, bireyler bu yapının nasıl işlediğini fark etti. Üçüncüsü, dünyaya çok ciddi bir açılım gerçekleştirdik. Türkiye’nin yakın pazarlar ve dominant güçler açısından vazgeçilmez bir ülke olduğunun anlaşılmış olması, cumhurbaşkanımızın çaba kararlığı, bu kararlılıkla beraber altyapının fazla seri şekilde armoni sağlayacak adımların atılmasında güçlü bir esas olmuş olması.

“TEŞVİKLERDE BULUNUYORUZ”

Gelişmekte olan ülkelerin temel problemlerinden biridir sıcak para. Sırası Gelmişken oluşturacağı tahribatlara ilişkin bir önsezi yok. Ülkelerin ekonomisini sarsacak bir güce sahip. Ülkenin üretimini, katma değerini alıp götürüyor. Biz sıcak para yerine doğrudan yatırımın gelmesini istiyor ve bunun için teşviklerde bulunuyoruz.

“TOKAT GİBİ BİR YANIT OLDU”

Türkiye’ye gerçekleştirilen ekonomik saldırılarda kullanılan en önemli araç sıcak paraydı. Biz sıcak para üzerinden üzerimizde oyun oynanmasının yolunu kapatıyoruz. Dövizin 18 liralara dek gelmiş olmasından cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu manifesto ve tedbirler paketiyle 3 günde Türkiye’nin ortamını kendi imkanlarımızla bu hale getirdik. Yüksek faizin çözüm olduğunu söylenenlere tokat gibi bir yanıt oldu.

Sıcak paraya karşısında aracısız olarak yatırımı çekecek bir model yeni ekonomi modelimiz. 2013’lere geldiğimizde cari açık tavan yapmış, TL’nin değeri yükselmiş, borçluluğumuz artmıştı. Biz diyoruz ama düşük cari açık ve yüksek büyümeyle yeterli ve risksiz bir yapıyı gerçekleştirmiş olacağız. Bunu yaparken 19 yıldır yapı ettiğimiz bir Türkiye’nin temelleri, altyapısı bitti. Onun üzerindeki yolculuğumuzla halletmiş olacağız biz bunu. Sanayiye biz yüksek teknoloji ürünleri elde etmek kaydıyla yardım vereceğiz.

“ÜÇ GÜNDE FİNANSAL İSTİKRARI SAĞLADIK”

Bir yeni enstrüman geliyor: Proje kredileri. Bunların hem bütün bankacılık keza de halk yönetimi açısından takip edileceği bir ayla geldi. Bunu yaparken de rekabet gücü yüksek olan sektörleri seçeceğiz. Bizim bu hamleyle yapacağımız şey finansal istikrarı karşılamak. Biz bunu 3 günde sağladık cumhurbaşkanımızın manifestosuyla. Türkiye derhal bağımsızlık piyasayı, demokrasiyi, kambiyo rejimini nasıl içselleştirmişse rekabeti de içselleştirmiş durumda. Savunma sanayiinde yüzde 80’lere kadar bağımlılıkla hareket eden sektör bugün yüzde 20 bağımlılığa düşmüş durumda.

YENİ MODELDE KAYNAKLAR NASIL KULLANILACAK?

Biz ülkenin altyapısını gerçekleştirdik. Sizi heyecanlandıracak örnekler uygulamak istiyorum. Bu ülkede ne yapılmadı oysa? Onun için heyecanlıyız. Bu model özgün bir model.

6 bin km’den 28 bin km’ye çıkmış bir ayrılmış yol ağımız var. Sizce bir 28 bin km daha yapacak mıyız? 6 bin bile yapmayacağız belki çünkü ihtiyaç kalmadı. Bundan sonraki ihtiyaç yenilenme ve bakım giderleridir. 50 km’lik tünel ağımız vardı 2002’de. 1 km’lik tünelin yapım süresi aylar, yıllardı. Fazla tünel ihtiyacımız kalmadı. 26’dan 56’ya çıkmış havaalanı sayısı, 60-61’e çıkacak. 61’den daha sonra havaalanı projesi niye olsun? İhtiyacımız değil.

Yenilenebilir enerji yüzde 54’lerde. Doğal gazımız geliyor. derhal rezervler muhakkak. Mevcut rezervlerle Türkiye’nin 2023’ten itibaren kullanacağı doğalgaz ve bu doğal gazın getirisi var. Her alanda ihtiyacın bitişi var. Her şey hazırlanmış. Artık OSB’lerin yanlarında devasa endüstri bölgeleri düşünüyoruz. 19 takvim bir maratonda arka koşucunun bana verdiği bayrakla her zaman birlikte koşturuyoruz. Değişmeyen biri var, sayın cumhurbaşkanımız.

Selektif anlamda proje bankacılığının gerçekleştirildiği, her alanda üstün nitelikli katma değeri yüksek alanların devletçe desteklendiği… Bu tedbirler paketi bugün işleme girmeye başladı. Yeni önlem paketleriyle piyasayı öylesine şaşırtacağız ama o son 3 ayda Türkiye’deki psikolojiyi karamsarlığa dönüştürenlerin kaçacakları yer bulamayacakları bir döneme giriyoruz.

“TÜRKİYE’DE DÖVİZ FİYATLARI PAZARTESİ AKŞAMINA KADARKİ BÖLÜMÜ AYRINTILARIYLA BİR KÖPÜKTÜ”

2013’te cari açığın, büyümenin en optimal noktada olduğu, enflasyonun, faizin düşük olduğu dönemde TL’nin değeri yüzde 110. Hemen, pazartesi akşamına kadarki dönemde de yüzde 60’lara kadar düşmüş, önemsiz bir TL. İkisi de gerçekçi yok. Başlıca hesap olması gereken yüzde 100. Türkiye’de döviz fiyatları pazartesi akşamına kadarki bölümü en ince ayrintisina kadar bir köpüktü, spekülasyon, manipülasyon vardı. Şu Anda köpük gidiyor, optimal noktaya kendisi ulaşacaktır. Türkiye’de döviz fiyatları herkesi etkiler.

acilen bireyleri aracısız olarak ilgilendiren bir koşul yok. Böylece bir önlem aldık ancak bireylerin Dolar, Euro, Sterlin borcu olması olası değil. Dövize ihtiyacı olmayan bir Türkiye’de biz insanları o karamsar havayla dolarize ettik ve natürel fakat birilerinin fazla işine geldi.

“BİR GECEDE 1 MİLYAR DOLARA YAKIN SATIŞ GERÇEKLEŞTİ”

O kuşkulu dönemi pazartesi akşamından itibaren bitirdik. O gece sabaha dek dövizle ilgili internet sitelerinin bir kısmının çöktüğünü gördük. Bir gecede 1 milyar dolara yakın satmak gerçekleşti.

Bir genel başkan çıkıp ’40 milyar dolarla bu işi yürütüyorlar’ demişler. Ne lüzum var, kimde var 40 milyar Dolar? MB’nin rezervleri pazarda, domates-peynirin satıldığı yerde tartışılır mı? öyle bir noktaya getirdiler ki herkes MB’nin rezervlerini, doların nereye gideceğini izlemeye başladı. Halbuki dövizin yükselişinden en fazla etkilenen Türkiye’de varlık sayısı 1000’i bulmayan büyükler.

Döviz borcu olmayanların dövizden etkilenmesi enflasyon aşamasıdır. Enflasyondan en fazla etkilenecek olan sabit gelirliler. O akşamdan itibaren aslında modelimizin kabul edildiği, bu modelin başarıya ulaşacağı, köpüğün gitmeye başladığı bir yere içten gidiyor.

“KÖPÜK FAZLA HIZLI GİDECEK”

Bizim şimdi dünyayla aramızdaki enflasyon farkı yüzde yüzlere yaklaşan bir devalüasyon değil. geçmişten yüklenip gelen TL’nin değersiz olduğu bir sonucun ötesine geçen bir koşul. Dolayısıyla bu köpük fazla çabuk gidecek.

(MB’nin müdahalesine eleştirilere cevap) Türkiye olayları oturup kendi başına izleyecek, elindeki enstrümanları pozitif yönde kullanmayacak dek yetkisiz bir ülke mi Türkiye’nin aslında potansiyel olarak en zinde olduğu döneme girdik. Modelimize karşısında çıkanlar, ‘Bu meslek anca yüksek faizle çözülecek’ diyenler 2 gündür yüksek faizi ağızlarına almıyor. Basında, gazetelerde modeli sahiplenenler, ‘İlk söyleyen benim’ diyenler var. Bu, başardınız demektir. Bireysel yatırımcılara söylüyorum: Spekülatif, manipülatif, ihanete varan söylemlere inanmayın.

KUR KORUMA TL VADELİ MEVDUAT

Ya işi anlamıyorlar veya sahiden kasten sulandırıyorlar. Bir insan mevduat hesabına niçin parasını yatırır? Kendisini garantiye olmak için. Biz bu modelle garantiyi çift garantili işik halkasi getiriyoruz. Türkiye’nin borcu şu anda 445 milyar lira. Dolardaki 1 liralık artışın maliyeti 445 milyar lira. 10 liralık artışın maliyeti 4.5 trilyon lira. Bunun yükünü hepimiz çekiyoruz. ‘Hazine hasar edecek’ söylemi altı doldurulmayan bir söylem. Pazartesi ve salıdan itibaren dövizini bozdurup yatıranlar parasını 3, 6 ay karşısında döviz karşılığı olarak alacak.

Ey müşteri, biz senin 10 bin doların karşılığını aldık. Vadeni de sakın bozma diyoruz. Vadenin sonunda 10 bin doların nemasıyla birlikte karşılığı TL’yi vereceğiz. 3 ayın sonunda dolar 11 liradan 10 liraya düştü, karşılığı TL olarak 100 bin lira. Sana 100 bin lirayı yok, 10 bin dolar karşılığı TL’yi veriyoruz, pozitif, nemada biriktirdiğin paranın nemasını da almış oluyorsun. Hazineye olan mesuliyet, bugünkü koşullarda olumsuz olması muhtemel yok.

Bunlar burada kalmayacak, devamı gelecek. Türkiye’de yaşamış herhangi bir oturmuş “Bugün ben paramı hangi TL enstrümanı üstünde değerlendireceğim” diye soracak. “Ben TL’mi korumak için dövize mi gideyim” diye sormayacak. Bu sürekli olarak uygulanacak bir yöntem değil. Bu işin sonunda cari artı vereceğimiz açık, bundan kaynaklanacak dövizdeki köpüğün gitmesine karşın beklentimiz, TL’nin adi seyrine döneceği yönünde beklentimiz, en önemlisi bu istikrarı, güveni sağlayacak 3 aylık bir sürenin yatırımcılara da verilmiş olması.

MEVDUAT LİMİTİ VAR MI?

Sistemi devam ettirmeye karar verirsek 6 ay, 3 ay sonradan paranızı alıp devam ettirebilirsiniz. Daha Aşağı sınır değil. Amacımız TL’yi yükseltmek, böyle bir ortamda niye alt limit olsun ama? Bugün bankalarımız talebe yetişemiyorlar.

İnsan insandır; zengin de insandır, fakir de insandır… Özel bankalardan teşekkür alıyoruz ve kararlığımızın ne değin haklı olduğunu görmüş olmaktan dolayı mutlular. Faiz artırımı olmadan döviz üzerindeki köpüğü alabiliyorsunuz, sıcak parayla bizimle oynayacak şekilde olanak verme zorunluluğunda kalmadınız.

Bireylere çağırmak istiyorum: Ne olursunuz oyunlara gelmeyin, manipülatif söylemleri kaale almayın. Ben nereye dek gideceğini bilmem ama o köpüğü ben almıyorum, piyasa kendisi alıyor, ve durmuyor.

YENİ MODELE KATILIM NE DURUMDA?

Döviz bölge bireylerle satan bireyler aralarında büyük uçurum oluştu. Sabahki miktar 10 milyar TL’ydi, öğleden sonra bu miktar katlanarak gidiyor. Kur korumalı mevduata geçiş sabahleyin 10 milyar TL’ydi.

4 Ocak’taki ilk paketimiz bu alınan tedbirlerle ilgili değişimleri gerçekleştirecek hukuki düzenlemeleri Meclis’imizden talep edeceğiz. Türkiye altını seviyor. Bu altının yastık aşağı kalmasının ekonomiye de kendisine de katkısı yok. 5 bin ton Altın varsayım ediliyor. 5 bin tonun karşılığı 280 milyar dolar. 280 milyar doların yüzde 10’u gelse Türkiye’de dövize ihtiyacımız kalmayacak. Bu değin güçlü bir şey söylüyorum.

İster faiz yöntemiyle, ister katılım yöntemiyle, istersen İslami ya da alternatif her türlü yöntemle gel, altınını ekonomiye sok, ayrıca ülke kazansın hem sen kazan.

Her ay toplantıları muntazaman yapılmış, piyasanın işlerini aktif takip eden bir anlayışımız var. Bu anlayışımız birkaç y içerisinde karşılığını aldıktan sonra çok çabuk şekilde cari açığın azaldığı, dövizin gevşediği, refahın arttığı bir dönemi gösterecek bir şey var.

FİYATLAR YENİDEN AŞAĞI İNECEK Mİ?

Döviz fiyatları yükselirken fiyatlamalar beklentilere tarafından yapılıyor. Dolar yükseliş trendindeyken fiyatları süratli şekilde değiştiriyorlar. Fakat o fiyatların değişimi hileli. Döviz fiyatları düşerken yukarıya esnek, aşağıya inelastik davranırsan karşında bizi bulursun.

Piyasa yamaç paraşütü yapıyor. Yamaç paraşütünden düşersiniz. Düşmesinin sebebi olarak bizi göstermeyin sonradan. Define ve Maliye Bakanlığı piyasaya girdiği azmanda piyasanın nasıl bir tedbirler setiyle karşılaşacağını oyuncular bilir. Siz bu derecede yamaç paraşütü yapmaya devam ederseniz düşeceksiniz. Enflasyonun yüksek kalmasından bir şey oluşursa bunu piyasadan biliriz.

Elbette fakat fırsatçı, stokçuyla ambar ihtiyacı olanları ayıracağız. Fakat fırsata çeviriyorsanız, döviz kurundan zaten çarpıldınız, birilerinin kuyruğuna girdiniz, çarpıldınız. Biz ezilmesin diye yüzde 50’lik bir fiyat artışı yaptık minimum ücrette, damga ve kazanç vergilerini kaldırdık. Memurlarımıza da faydalandırdık. Enflasyonun ezebileceği tüm kesimlere gerekli desteği verdik.

MEMURA VE EMEKLİYE EK ZAM

Sabit gelirlilerin yargı ve hukukunu koruyacak tedbirler almamız gerekiyor, bu konuda geri adım atmayız. Ocaktan itibaren fiyatların düşmeye başladığını defalarca birlikte göreceğiz.

Memurlarımıza gerekli ek artışlar yapıldı. Ücretliler için gereken adımlar atıldı. Kurumlar Vergisi’nde düşüş yapıyoruz, KDV’de kayda değer düzenlemeler yapıyoruz, güzel şeyler olacak. Bu çalışmaların neticelerinde enflasyon beklentimiz aşağıda yönlüdür. Emeklilerimiz için de ilgili bakanlıklarımız, arkadaşlarımız çalışıyor. Bununla ilgili yapılacak iyileştirmenin emeklilerimizi mutlu edecek bir iyileştirme olacağına inanıyorum.

Bizi bireysel yatırımcıların zarar etmesi dek üzen bir şey yok. Ekonomi yönetimimize, sayın cumhurbaşkanımıza, siyasal iktidara lütfen gereken ihtimamı gösterin. Çünkü algılarla, sosyal medyayla hareket ederseniz kaybedersiniz.

. – Ekonomi Haberleri

.

Devamını Oku

SMM Panel PDF Kitap indir