KAVAK, SAMSUN (İHA) – Daha yakın tarihe kadar işsizlik sebebiyle sürekli açık havada göç veren Kavak‘ta Belediye Başkanlığı görevine gelmesiyle birlikte istihdam ağırlıklı çalışmalarıyla ilçesinde işsizliği bitme noktasına getiren Belediye Başkanı İbrahim Sarıcaoğlu, ilçesinde anons ile emekçi aramaya başladı.
İLÇE GENELİNE ANONS YAPILIYOR
Dokuma sektöründe her ay yaklaşık 100 kişinin istihdam edildiği Kavak‘ta yeni faaliyete giren bir tekstil fabrikası, bünyesinde istihdam edeceği işçi bulmakta zorluk çekince Belediye Başkanı İbrahim Sarıcaoğlu, zabıta memurları ile belediye hoparlörlerinden anons yaptırarak fabrika için emekçi aramaya başladı. Zabıta kadar belediye ses sistemi üzerinden ilçe geneline, “Özel bir şirkette çalıştırılmak üzere bay-hanımefendi elemanlar alınacaktır” şeklinde yapılan anons bilhassa ilçede meslek için yer alan tanıdık olmayan misafirler üzerinde büyük bir şaşma ve şaşma oluşturdu.
“İŞSİZLİĞİ BİTME AŞAMASINA GETİRDİK”
“Dün gurbete bu arada bugün hoparlörle işçi arıyoruz” diyen Belediye Başkanı İbrahim Sarıcaoğlu, “Halkımız işsizliğin ve gurbetin acısını fazla çekti. böylece ilçemde istihdam alanları meydana getirmek, Organize Sanayi Bölgemize yatırımcı sürüklemek için çok çalıştık. Halkımızla el ele, gönül gönüle yıllar süren uğraş ve emeğin sonunda OSB’miz bütünüyle doldu. Onlarca fabrikada gençlerimiz çalışıyor. Fazla şükür işsizliği bitme aşamasına getirdik. Bugün de ilçemizde yatırım yapan bir dokuma fabrikası eleman ihtiyacını karşılayamayınca bize geldi. Bizde kendisine yaptığımız anonsla yardım olmaya başladık” ifadelerini kullandı.
İLÇEYE MİSAFİR GELENLER ŞAŞIRIYOR
Bu uygulamayı daha önce de yaptıkları için vatandaşın alışılmış olduğunu gösteren Sarıcaoğlu, “Bu uygulamayı daha önce de yaptığımız için halkımızda buna alışılmış. Lakin alt ancak ilçemize yeni gelenler veya konuk olarak bulunanlar böyle bir şey aleyhinde şaşırıyor. Doğrusu yaşadığımız bu olay ilçemizin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından fazla kayda değer. bu nedenle fazla mutluyuz. Artık geleceğe umutla bakan her alanda kalkınan, artan ve çevresine misal olma yolunda ilerleyen bir Kavak var” şeklinde konuştu.
SAMSUN (AA) – Samsun Üniversitesi Uçuş Akademisinde hususi pilot lisansı alan öğrencilerin ileri düzey aletli uçuş ve gece yetkisi eğitimlerinde tecrübelerini geliştirmeleri amacıyla Cessna 172 Skyhawk tipi eğitim uçağının uçuş simülatörü tasarlandı. Emre Bulat, simülatör yapma fikrinin öğrencilerin ihtiyacından ortaya çıktığını söyledi. Üniversitelerinde sertifikalı simülatör bulunduğunu lakin bunda çalışmanın saatlik ücrete alt olduğunu vurgulayan Bulat, böylece öğrencilerin rahatlıkla egzersiz yapabileceği bir simülatör yapma kararı aldıklarını belirtti.
ÖĞRENCİLER SİMÜLATÖRDEN ÜCRETSİZ YARARLANABİLİYOR
Üniversitenin sağladığı maddi imkanları kendi imkanlarıyla birleştirerek yazılımı kendilerine ait bir simülasyon yaptıklarını anlatan Bulat, “Bu cihazı öğrencilerin aletli uçuş safhasındaki çalışmaları için pratik yapma cihazı olarak tanımlayabiliriz. Öğrenciler burada istediği gibi istediği süre çalışabiliyor. Çünkü hava muhalefeti ile karşı karşıya yok, gece gündüz farkı yok. Gelip burada istediği şartlarda bedava olarak çalışmalarını yapabiliyorlar.” dedi.
1 YILDA TAMAMLANDI
Simülatörün yaklaşık 120 bin lira maliyeti olduğuna dikkati çeken Bulat, “Planlama sürecinde öğrencilerin de yorumlarını dinleyerek onlara en iyi şekilde verim sağlayacak ergonomik bir aygıt yapmaya çalıştık. Bu simülatörde kuş çarpması, uçağa şimşek isabet etmesi gibi tüm durumlar var. Simülatörü takriben bir yılda tamamladık. Bunun 6 ayı tasarım kısmıyla geçti. Daha Sonra araç gereç tedariki ve oluşturma süreci oldu.” diye konuştu.
ÖĞRENCİLERİN TECRÜBESİNİ ARTIRIYOR
Türkiye‘de HAVELSAN’ın da simülatör yaptığını, uçuş okullarında kullanılan simülatörlerin ise genel olarak yurt dışından getirildiğini dile getiren Bulat, “Rusya, Fransa gibi ülkelerden 3-4 milyon lira gibi bir rakama alınıyor. Benzer işlemi görüyor. Bizim simülatörün tek farkı, sadece öğrenci uçuş defterine uçuş saati yazamıyor ama burada pratik yapabiliyor. Bunu da öğretmenine sunup sınavlarda daha başarılı oluyor. Öğrencilerimiz bu simülatörle uçuş tecrübelerini artırıyor.” ifadelerini kullandı.
SAMSUN (İHA) – Samsun‘da vatandaşların balığa ilgisi devam ediyor. Aşırılık yaşanan tezgahlarda ara sıra satıcılar ve vatandaşlar fiyat konusunda akıl ayrılıkları yaşıyor. Balık satıcıları fiyatların yerinde olduğunu savunurken, bir takım vatandaşlar fiyatı pahalı bulduklarını belirtiyor.
“BALIK FİYATLARI BENCE ÜCRETSIZ”
Balık satıcısı Onurcan Köse, “Her şey almış başını bu vesileyle balık fiyatları bence bedava. Yurttaş bol bol balık yiyor. Hamsinin kilosu 25 TL, barbunun kilosu 20 TL, istavrit 20 TL, mezgit 15 TL daha ne olacak. Şu an azami hamsi satılıyor. Kar yağdı hamsi yağlandı, lezzetlendi. Boyu büyüdü fiyatı da yerinde. Her gün artı pozitif satıyoruz. Peşine mezgit geliyor. Ondan daha sonra da istavrit ve barbunu çok satıyoruz. Balık olduğu yerde sayıyor. Mazota zam geldi, kutuya zam geldi. Biz olduğumuz yerde sayıyoruz. Yurttaş kazanıyor bizim kazandığımız bir şey yok” dedi.
“YURTTAŞ BALIĞA YÖNELDİ”
Balık satıcısı Ercan Albayrak, “Balık fiyatları çok düştü şimdi ucuz. Yoğun da bir ilgi var. Yurttaş balığa yöneldi. Satışlarımız fazla güzel. İstavrit 15 TL, barbun 15 TL, hamsi 25 TL, kocaman mezgit 25 TL. Balık fiyatı yüksek yok tam aksine ucuz. Tavuk zaten 30 TL, balık ise 15 TL. Bu fiyata iki kişi rahatlıkla doyar” diye konuştu.
“FİYATLARIN DAHA UYGUN OLMASI GEREK”
Balık fiyatlarını pahalı bulduklarını söyleyen vatandaşlarsa durumu, “5’er TL daha uygun olsa insanlar daha sıcacık alır”, “Karadeniz’in kıyısında bu fiyatların daha yerinde olması lüzum” sözleriyle anlattılar.
Hafta sonu balık tezgahları hareketlendi. Vatandaşlar 3 balık çeşidinde tek fiyatla karşılaştı. Balık satıcıları ilgiden hoşnut olduklarını dile getirdi.
“HAMSİ 20 TL’NİN ALTINA DÜŞMEZ”
Balık satıcısı Mustafa Bütüner, “Balık fiyatları hoş acilen. Şu an ilgi gayet iyi. Hamsi ve mezgit çok satılıyor. Şu lahza denizlerde hamsi bolluğu var. Bir ara duraksamıştı. Şu lahza bol çıkıyor fakat 20 TL’nin altına düşmez” dedi.
“VATANDAŞIN CEBİNE BALIK DAHA YERINDE GELİYOR”
Balık satıcısı Fazıl Altun, “Şu Anda ne alırsan 15 TL. Hamsi geri döndü. 25 TL’den satılıyor. Barbun, mezgit, istavrit var hepsi 15 TL. Balıklar bol her şeye bakarak vatandaşın cebine balık daha yerinde geliyor” diye konuştu.
İhlas Haber Ajansı / Ünsal Karka – Lokal
Türk Lirası, Enflasyon, Türkiye, Samsun, Lokal, Ekonomi, Haber
Samsun‘da vatandaşlar market ve mağazaların etiketleri güncellemeden fiyat artırmasından şikayet etti. Raftaki etiket fiyatıyla aldığı ürünün, kasaya geldiğinde fiyatının bambaşka olduğunu öğrendiklerini gösteren vatandaşlar, denetimlerin artırılmasını talep etti. Vatandaşlar, duruma itiraz ettiklerinde etiket fiyatının uygulandığını, ayrım etmeyip itiraz etmeseler; ürün için fazla para ödemek durumunda kalacaklarını söylediler.
“İTİRAZ ETMESEM CEBİMDEN GİDECEK”
Ayşe Yıldız, “Mesela 4 TL 15 kuruş yoğurt aldım. Kasaya geldim. 4 TL 75 kuruş dediler. ‘Etiket değişikliği yanlış olmuş’ diyor. Ben itiraz ettiğim için ucuz fiyatından veriyor. İtiraz etmesem her seferinde cebimden gidecek. Büyük firmalar bizi kullanıyorlar. Büyük marketlerin hepsinde bunu yaşadım. Bilhassa takip ettim. Peşine Düşüp Takip ettiğim için ayrım ettim” dedi.
“TAKİP EDİLMESİ LAZIM”
Kültürlü Çataltepe, “Ben de böyle bir durumla karşılaştım. Fiyatı 3 TL 50 kuruş diyor. Kasaya gidiyorsun 7 TL 50 kuruş diyor. ‘Niye, ne oldu?’ diyorum başka marka diyor. Marka aynı yok hazır fakat fiyat aynı, alacağım araç gereç de benzer. Bu durumda geri bırakıyorum. Kasada bambaşka, alırken bambaşka fiyat olduğu zaman itiraz ediyorum. Özellikle belediyelerin bu işleri peşine düşüp takip etmesi lüzumlu” diye konuştu.
“FİŞE BAKINCA AYRIM EDİYORUM”
Candan Akarsu, “Fişte zaten belirli oluyor. Genelde aldığımız ürünler uygun fiyat oluyor. Kasaya gidiyoruz bir dünya para ödüyoruz. Ne olduğunu ondan anlıyoruz. Çocuğuma kumaş alıyorum ya da nemli mendil alıyorum. Bakıyorum orada fiyatı yerinde gözüküyor veya o gün indirime girmiş bir mahsul oluyor. Ondan sonra eve geldiğim vakit fişe baktığımda ayrım ediyorum ama fiyat ayrı olmuş. Bilhassa bu zam olayları geldikten sonradan daha fazla yaşadım. Hiç itiraz etmedim maalesef. Daha Sonra da o markete hiç gitmedim” biçiminde konuştu.
“FİYATI DEĞİŞTİRİP ETİKETLERE YAZMIYORLAR”
Faruk Yener, “Marketlerde aralıksız olarak fiyatlar değiştiği için bu durumla çok karşılaştık. Etiket fiyatları ile kasadaki fiyatlar uyuşmuyor. Cebimizdeki parayla aldığımız ürün, gidiyoruz kasaya ‘yetersiz’ diyorlar para olarak. Şu an elimdeki kitap ile etiket fiyatını karalamışlar göremiyoruz yani. İlla fakat internetten mi almamız gerekiyor. Eski fiyatları derhal değiştiriyorlar, güncellenmiş fiyatları anında yazmıyorlar oraya. İnternet üzerindeki fiyatlarla benzer yok. Daha fazla oynuyorlar, artı pozitif fiyatlar yazıyorlar” sözlerine yer verdi
“UYANIK OLMASA KASADAKİ FİYATI ÖDEYECEKTİ”
Yaşadığı durumu anlatan Okumuş Artist, “Bir dost temizleme malzemesi almaya kalktı. Kasaya geldi. Kasadaki fiyatla raftaki fiyatın aralarında çok büyük değiştirme vardı. az kalsın 10 TL bir fark vardı. Kasaya itiraz etti. ‘Raftaki fiyatla kasadaki fiyat benzer değil’ dedi. Kasadaki özür diledi, ürünü raftaki fiyattan verdi. İtiraz etmeseydi, eğer uyanık davranmasaydı kasadaki fiyatı ödemek zorunda kalacaktı. Şüphesiz ne alıyorsan araştırarak alacaksın. Diğer bir problem de raftaki fiyatlara baktığınız zaman yanına varılmaz pahada bir fiyat artışı var. Yok petrol diyorlar değil şu yok bu diyorlar lakin insanın eline bir fırsat geçtiğinde elindeki fırsatı değerlendirmeye çalışıyor.” dedi.
“A MARKETTE 169, B MARKETTE 119 TL”
İsmail Ağce de, “Market ismi vermeyeyim. Dün bir yerde sucuğun kilosu 119 TL’ydi. Başka bir yere gittim 169 TL. Aradaki fark 40 TL. Benzer marka aynı sucuk. 169 TL B markette, 119 TL A markette. Zeytinyağı da aynı. Bir yerde 45 TL, bir yerde 25 TL” ifadelerini kullandı.
DENETİMLER SÜRÜYOR
İl Ticaret Müdürlüğü görevlileri ve belediye zabıta ekipleri ise vatandaşlardan gelen şikayetleri değerlendirerek meslek yerlerine karşın denetimlerini sürdürüyor. Samsun’da 2021 yılı içerisinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında 626 işletme ve 6 bin 158 adet mahsul denetlenerek bunlardan 47 işletmede 74 üründe anomali saptama edilmiş, işletmelere yönetimsel para cezası uygulanmıştı.
Samsun programı için şehre gelen Ak Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Samsun Büyükşehir Belediyesi ziyaretinin arkasından esnafları gezdi. Vatandaşların halini hatırını soran Kurtulmuş, daha sonra AK Parti Samsun İl Başkanlığına geldi. Burada partililer ile bir araya gelen Kurtulmuş, en düşük aidat, döviz kuru ve hesaplı durum hakkında manâlı açıklamalarda bulundu.
“TÜRKİYE’NİN KUVVET BİR SÜREÇTEN GEÇTİĞİNİ BİLİYORUZ”
Türkiye’nin zorlama bir süreçten geçtiğinin farkında olan olduklarının altını çizen Prof. Dr. Kurtulmuş, “Türkiye’nin kuvvet bir süreçten geçtiğini biliyoruz. Bu zor süreçlerde inşallah hep beraber teenni ile ve sağduyu ile bu süreçleri atlatacağız. Türkiye’de bilhassa son 1 hafta içerisinde yaşadığımız kurlardaki fazla yüksekliğin vatandaşın üzerinde oluşturduğu bilhassa alım gücü bakımından oluşturduğu etkilerin farkındayız. Ekonomi ile ilgili tüm meseleleri tüm detayları ile biliyor, peşine düşüp takip ediyor ve bunlarla ilgili tedbirlerimizi yalnızca güncel değil uzun vadeli tedbirlerimizi de alarak yolumuza devam ediyoruz. Son dönemlerde Türkiye ekonomisinde çok önemli bir eksen, makas değişikliğine gidildiğini hep beraber izliyorsunuz. O da şudur: Türkiye üretimi, istihdamı, yatırımı, ihracatı yani reel ekonomiyi başlıca bölge bir kalkınma modelini uygulamaya koymuştur. Pandemi şartlarının ağır baskısına karşın Türkiye’nin 2022 yılında inşallah yüzde 9-10 aralığında büyük bir büyümeyi ortaya koyacak olması da bu tezin ne kadar dürüst olduğunu saptama etmiş olan önemli bir gelişmedir. Dünyanın çoğu yerinde miktar zincirleri kırılırken, halk müziği esas yiyecek maddelerine ulaşmakta bile zorluk çekerken vakti vaktinde alınan tedbirler dolayısıyla Türkiye bu süreci mümkün olan en düşük hasarlarla atlatmak için çaba ediyor. Sonuçta bir ülkenin ekonomisinin gücü sadece bir tek 1-2 rakama bakarak değil, yalnızca dönemsel bir takım gelişmelere bakarak değil o ülkenin üretim gücüne ve kapasitesine bakarak değerlendirilir. Türkiye bugün ulusal savunma sanayinden, makine ve teçhizata dek çoğu alanda milletlerarası piyasalarda mallarını, ürünlerini satabilecek, rekabet edebilecek güçlü bir ülke konumuna gelmiştir. İnşallah daha da güçlenerek devam edeceğiz” diye konuştu.
ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
Asgari aidat ve alım gücü konusunda da görüşlerini beyan eden Numan Kurtulmuş, “Türkiye’de yaşanmış olan bu son dönemdeki spekülatif gelişmeleri de kayda geçiyoruz. Bir iktisatçı olarak şu yaşadığımız gerekçenin hiçbir rasyonel gerekçesi değil. ‘Şöyle bir sebep oldu da bu sebepten nedeniyle bu değin büyük bir spekülatif gelişme oldu’ diyeceğimiz hiçbir gerekçe yoktur. Bunları Türkiye atlatabilecek bir güce sahiptir. Kararlılıkla bu süreci atlatacağız. Burada bazılarının ortaya çıkan alışılmadık gelişmeyi fırsat kasten sokakları hareketlendirmeye çalışması doğrusu içten bir şey değildir. Biz bu anlamda muhalefetin legal, yasal mitingler ile hükümete karşı görüşlerini dile getirmesinin demokrasinin bir gereği olduğuna natürel ki inanırız. Buradan bir kere daha söylemek isterim ancak: sokakların yasadışı davet alanı haline getirilmesine ilk önce muhalefet de müsaade etmemelidir. Bu anlamda Türkiye bu süreci aşacak. Aşmanın yolu teenni, duyarlı ve sabırla bu süreci geçebilmektir. Dövizdeki aşırı oynaklık belirlenmiş bir noktaya geldi. Derhal daha da aşağıya içten gidecek. Daha da önemlisi oynaklık da ortadan kalkarak milletimiz inşallah önünü görebilir bir noktaya çok kısa vakit içerisinde gelecektir. Bunu söylerken şunun altını çiziyoruz. Vatandaşımızın alım gücünde bir takım değişmeler oldu. Olumsuz anlamda değişmeler oldu. Kısa vadede bunu ortadan kaldıracak, hemencecik önümüzdeki ayın başında uygulamaya girecek olan en düşük ücretin tespiti meselesi olmak üzere biz tüm kuytu gelirli, düşük gelirli vatandaşlarımızın bu süreçlerden negatif etkilenmemesi için madem fiyatlar fazla geriye doğru çekilemiyor onların alım gücünü yukarıya çıkaracak düzenlemeleri gerçekleştirmek ile yükümlüyüz” şeklinde konuştu.
“BU ZORLAMA ZAMANI ATLATACAĞIZ”
Kurtulmuş, konuşmasının sonunda şu ifadelere yer verdi:
“Ümit ediyorum oysa minimum vergi ile tüm vatandaşlarımızın ‘tamam hakkaniyete yerinde bir şekilde oldu’ diyebileceği noktada saptama edilecek. Ayıca dar gelirli kesimlere şimdiye dek olduğu gibi bundan sonraki süreçlerde de destekler verilecek. Bu zor zamanı atlatacağız. Şundan muhakkak olun bu şiddet zamanları geçtiğimizde önümüz aydınlıktır. Türkiye bütün dünyanın yalpaladığı, yalnızca afiyet bakımından yok, ekonomik bakımdan da yalpaladığı, bütün fiyatların da olabildiğince yükseldiği, insanların dünyanın çok varlıklı ülkelerinde bile marketlerde neredeyse mahsul bulamadığı dönemlerde Türkiye sağlam bir şekilde ortada durmuştur. Olumsuz etkilerin biz de altındayız. Bunları aştığımızda önümüzde çok yeni fırsat alanlarının olduğu, bitmiş güçlü büyük Türkiye’yi kurabilmek için hesaplı alanda da halkımızı rahatlatacak, daha ileriye götürülebilecek, ülkenin daha da fazla gelişmesini sağlayacak çok manâlı fırsatların önümüzde olduğunu görüyoruz. Defalarca beraber birlik ve dirlik içerisinde bu süreçleri aşacağız ve inşallah 2023 ve 2024 seçimleri ile de Türkiye’nin önü daha da gevşemiş bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.”
Numan Kurtulmuş’un Samsun programlarına keza AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, AK Parti Samsun Milletvekilleri Ahmet Demircan, Orhan Kırcalı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ve partililer katıldı.
??Alıştırma ve Sosyal Emniyet Bakanı Vedat Alim, Minimum Aidat Saptama Komisyonu’nun birincil toplantısının 1 Aralık’ta yapılacağını bildirdi.
Sizce, en az ücret ne dek olacak?
— Haberler (@Haberler) November 25, 2021
İhlas Haber Ajansı – Ekonomi Haberleri
Haberi Kaydet
Devamını Oku
Selçuk Bayraktar, başarılarının sırrını açıkladı: Bizi bu noktaya getiren güvenlik güçlerimizle omuz omuza verdiğimiz mücadele oldu
“TEKNOFEST 2022 Karadeniz” hazırlıkları kapsamında Samsun‘da yer alan T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, TEKNOFEST Idare Heyeti Başkanı ve BAYKAR Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsünde Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi ile Mühendislik Fakültesinin 2021-2022 eğitim-öğretim yılı başlangıç dersi için öğrencilerle bir araya geldi. Öğrencilerin hevesli karşılamasıyla derse başlayan Selçuk Bayraktar, geçmişten bugüne havacılık tarihinden ve kendi hayatından örnekler sundu.
“BÜTÜN TEKNOLOJİLERİMİZ BÜYÜK MÜCADELELERLE HAYATA GEÇTİ”
BAYKAR’ın kuruluş hikayesini aktaran Bayraktar, gençleri teşvik edecek akıl ve tavsiyelerinin yanında Milli Teknoloji Hamlesi’nin önemini hatırlatarak, “Bizler için aslolan menzil değil mücadelenin kendisidir. Bu serüvenin birincil adımı olan Bayraktar Küçük İHA’dan bugüne geliştirdiğimiz tüm teknolojilerimiz, büyük mücadelelerle hayata geçti. 2004 yılında bir yana araştırma görevlisi olarak Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde yüksek lisansıma devam ediyordum, diğer yandan Küçük İHA projemizi Savunma Sanayii Müsteşarlığına sunmak için çalışıyorduk. Hedefimiz, Küçük İHA sınıfında da olsa birincil ulusal tasarım insansız hava aracını ülkemize kazandırmaktı. O dönemde Türkiye savunma sanayiinde az kalsın en ince ayrıntısına kadar yurt dışına bağımlıydı. Hele oysa hava araçları laf konusu olduğunda ithal menşeli ürünlerden başkasını konuşmak bile mümkün değildi. Hiç unutmam, savunma sanayiindeki bir bürokrata projemizi sunduğumuzda ‘Evladım, akıllı çocuklarsınız. İyi okumuşsunuz, çalışmalarınız da iyi. Fakat bakın yabancılar almış başını gitmiş. Onlara yetişmemiz katiyen muhtemel değil. Siz en iyisi bu işlerle uğraşmayın. Siz aramızda köprü olun, tercümanlığımızı yapın yeter, daha da artı zorlamayın’ demişti. Bizim de mücadelemiz burada başladı.” dedi.
“ANNEMİN NASİHATLARI ZOR ZAMANLARDA BİZE ZORLAMA VERDİ”
Bayraktar, konuşmasının devamında “O vakit anladık ki, bu toprakların bize yüklediği yükümlülük çok büyük. Milli İHA geliştirme serüveninde Bayraktar ailesi olarak daima birlikte çalıştık. Babam rahmetli Özdemir Bayraktar son nefesine değin azim ve gayretle çalıştı. Evlenene dek evim olmadı, defalarca iş uygun kaldım. Biz henüz doğmadan kartlı bilgisayarlarda yazılım yapan annem Canan Bayraktar, ‘Oğullarım, bu geliştirdiğimiz teknolojiyi her türlü engellemelere, danışıklı dövüş ve korkutma politikalarına rağmen Türk ordusunun onurlu evlatlarının hizmetine sunmamanız halinde sizleri başarısız addedeceğimin bilinmesini, süt hakkım olarak niyaz ediyorum’ demişti. Bu öğüt en zorlama zamanlarda bile bizlere şiddet verdi. Bizim hedefimiz, yazılımları yurt dışarıya tasarlanan kurulum uçaklar gerçekleştirmek değil, en kritik uçuş-yoklama sistemlerini kendimizin geliştirdiği İHA’ları semalarımızda uçurmaktı. Bizim hedefimiz, bürokrasinin koridorlarında değil, havada uçabilen uçaklar yapmaktı. Allah’a şükürler olsun, hedefimizden hiç şaşmadık. Uçaklarımız hep sahada, cephe hattında tahsis yaptı. Biz de teknik ekibimizle beraber bu sistemlerin en iyi şekilde geliştirilmesi için ilk günden itibaren emniyet güçlerimizle sahadayız. Eğer bugün kendi sınıfında dünyanın en iyisi kabul edilen insansız hava araçlarına sahipsek bu başarının aşağı emniyet güçlerimizle eşgüdüm halinde, yaklaşık olarak omuz omuza verdiğimiz mücadele yatıyor.” ifadelerini kullandı.
Haberi Kaydet
Devamını Oku
Çocukluk hayalini gerçekleştirmek için okul otobüsünü 600 bin lira masrafla karavana çevirdi: Nepal’e gidecek
Uzun uğraşlar sonrası hayal ettiği aracı bir galeriden satın alıp memleketi Samsun‘a getiren Mert, aracını karavana çevirerek hayallerini yerine getirmek için çalışmalara başladı. Mert, gittiği ülkelerde konaklamanın çok maliyetli olduğunu, daha önce karavan hayatının olmadığını söyledi.
Hep eski okul otobüsünü karavana çevirme hayali olduğunu belirten Mert, “Çocukluk hayalim olan ‘school bus’ aracına bir şekilde ulaştım. Beş yıldır peşine düşüp takip ediyordum bu arabulucu. Bütçemi hazırlayıp arabulucu 260 bin lira gibi bir maliyete alıp karavana çevirmeye başladım. Bu araçlar İzmir Valiliğine 1990 yılında gelip 2013 yılına kadar personel taşıyor ve sonra kullanılmıyor. Satın aldığım maliyet değin da masraf yaparak aracın motor sesine ulaştık.” dedi.
Eski ve tanıdık olmayan bir vasıta olduğu için parça sıkıntısının olduğunu aktaran Mert, ” Türkiye‘de parça tedariki karşılayan bir firma mevcut. O da tek olduğu için fiyatları birazcık yanına varılmaz pahada tutuyor. Takriben 25 bin liraya motor parçalarını Samsun’a getirttim ve burada motoru açtıracak bir ressam bulamadım. En son motoru Ankara veya İstanbul’a mı götürsek diye düşünürken Çarşamba ilçesinde bir sanatkâr ile tanıştık ve detroit (dizel motor modeli) motorları daha önce de açtığını öğrendik ve problemsiz şekilde 20 günde motorun montajını gerçekleştirdi.” ifadelerini kullandıç
Aracın işlemleri bittiğinde Nepal için yola çıkacağını anlatan Mert, “Kesin bir rota yok aslında kafamda fakat elbette geri dönmeyeceğim bir rota olacak. Samsun’dan başlayıp o anki konuma göre devam edecek. Afgan tarafı şu lahza birazcık problemli, Nepal’de yaşadım durumları biliyorum aşağı yukarı. Rotamdaki yol Nepal’e gitmemde umarım sıkıntı yaşatmaz. Aracı 2022 Ocak ayında Nepal’e çıkartmayı planlıyorum.” diye konuştu.
“UÇAKTAN ATLAYIP PARAŞÜTLE KARAVANA İNİŞ YAPMA PROJELERİM VAR”
Yamaç paraşütü ile karavan hayalini bir arada yaşamanın çok heyecanlı olacağını anlatan Mert, “Paraşütle ilgili uçaktan atlama eğitimimi devam ettiriyorum. Uçaktan atlayıp paraşütle karavana iniş yapma projelerim var ve gerçekleştireceğimi düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Yeni müşteri koronavirüs salgınıyla beraber insanların “yürüyen bir konut”le yaşama hayalinin arttığına muhabere eden Mert, şunları dile getirdi:
“Birçok birey karavan yaşamına bir hevesle başlıyor. Karavana açmak isteyen arkadaşlara önce bir çekme karavan ile karavan hayatının nasıl olduğuna bakmalarını tavsiye ederim ya da karavan kiralayarak deneyim edebilirler çünkü karavanda yaşamak ve bunu hayal etmek çok bambaşka şeyler. Minicik bir alana yaşamınızı sığdırmanız gerekiyor ve bu yorabilir insanları. Karavan hayatını bilmeden başlayanların yüzde sekseni zaten satıyorlar aldıkları araçları. Ilk Kez ne istediklerini bilmeleri gerekiyor. Ben bütün istediğimi hayal edip, planlayıp yavaş yavaş bu alana sığdırmaya çalışıyorum.”
ŞU BELLI BAŞLI DEĞIN 600 BİN LİRA HARCADI
Şu başlica dek 600 bin lira gibi bir maliyete ulaştığını belirten Mert, şunları kaydetti:
“Daha da yapılacak şeylerim var, güneş panelleri, balkon gibi detayları da yaptırmam gerekiyor yola çıkmadan önce. Yazılımcı olduğum için hür olarak bir firmada proje yöneticiliği yapıyorum. bununla beraber yamaç paraşütü de yaptığım için gittiğim ülkelerde ticari olarak pilotluk yapabiliyorum. Bununla alakalı tatminkarlık sertifikalarım var.”
Mert, kazanç olmadan karavan hayatının kuvvet olacağını vurgulayarak gittiği yerlerde tandem uçuşu (çift şahsiyet yamaç paraşütü) yaparak ve eğitim vererek yamaç paraşütünden de para kazandığını sözlerine ekledi.