Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 3 Ocak Pazartesi günü aralık ayı enflasyon rakamlarını açıklayacak. Vatandaşlar ise cebine aracısız olarak yansıyan bu oranların yüksek olup olmayacağını merak ediyor. Bu kapsamda yapılan anketler ise açıklanacak enflasyon verilerine ışık tutuyor.
BLOOMBERG ANKETİNDE YÜZDE 29,59 OLDU
Bloomberg HT Araştırma Birimi göre 22 kurumun katılımıyla hazırlanan ankette Aralık ayı için yıllık enflasyon beklentisi yüzde 29,59 olarak kaydedildi. Enflasyonun bu seviyeyi görmesi durumunda Türkiye’de yıllık enflasyon Kasım 2002’den bu yandan en yüksek seviyeye çıkmış olacak. Ankette takvim enflasyona ilişkin en yüksek beklenti yüzde 37,3 olurken, asgari beklenti ise yüzde 24 olarak gerçekleşti. Ankette aylık enflasyon beklentisi ise yüzde 8,1 oldu. Aylık enflasyona ilişkin en yüksek beklenti yüzde 14,6 seviyesinde belirlenirken, en az beklenti ise yüzde 3,5 olarak kaydedildi.
REUTERS ANKETİ ORAN YÜZDE 30,6 SEVİYESİNDE
Reuters’ın 13 katılımcıyla gerçekleştirdiği ankette, aralık ayı için takvim enflasyon tahminleri yüzde 26,4 ila yüzde 37,3 arasında değişiyor. Buna kadar; enflasyonun, aralık ayında 19 yılın zirvesi olan yüzde 30,6’ya yükselerek sene sonu hedeflerinin fazla üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Aylık enflasyonun ise yüzde 9 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor, tahminler yüzde 5,5 ila yüzde 14,6 bandında yer alıyor.
MERKEZ BANKASI YIL SONU BEKLENTİSİNİ YÜKSELTMİŞTİ
Merkez Bankası’nın piyasa katılımcıları anketine tarafından, sene sonuna ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 19,31’den yüzde 23,85’e yükseldi. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi yüzde 14,41 olarak gerçekleşti.
KASIM AYINDA YÜZDE 21,31 OLMUŞTU
Enflasyon kasımda yüzde 3,51 artarken yıllık bazda yüzde 21,31 olmuştu. Bu rakamlarla enflasyon 3 yılın zirvesine çıkmıştı.
3 OCAK’TA AÇIKLANACAK
TÜİK, Aralık ayı enflasyon verisini 3 Ocak Pazartesi günü saat 10.00’da açıklayacak.
Dolar kuru ne değin? Dolar kaç TL? Dolar alış ve satış fiyatları için tıklayın. Altın fiyatları için tıklayın. Gram altın ne kadar? Çeyrek altın ne değin?
. – Ekonomi Haberleri
.
Devamını Oku
Doların düşüşünün ardından akaryakıtta büyük indirim bekleniyor! Rakamlar sevindiren boyutta
Son haftalarda rekor üzerine rekor kıran dolar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kabine toplantısı ardından açıkladığı yeni ekonomi modeli ile düşüş yaşadı. Dövize endeksli TL mevduat sistemi açıklaması ardından dolar, kısa zaman içerisinde 18,34 lira seviyelerinden 12’nin altına geriledi.
EPGİS İNDİRİM BEKLEDİĞİNİ AÇIKLADI
Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) Başkanı Fesih Aktaş, dolarda yaşanan sert düşüşün mazot fiyatlarını da etkileyeceğini belirterek, “Cumhurbaşkanı’mızın açıklamalarının arkasında hesaplamalarımıza kadar akaryakıt fiyatlarına kısa zamanda yansıyacak önemli bir düşüş bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
BÜYÜK İNDİRİM GELİYOR
İddialara kadar; yakıt ve motorin fiyatlarında, yarın geceden itibaren geçerli olacak şekilde 2,5 TL’ye yakın indirim geleceği söyleniyor.
ZAM, DÖVİZ KURUNUN DÜŞMESİ SONRASI DURDURULMUŞTU
EPDK, döviz kurunda yaşanan düşüşe bağlı olarak mazot fiyatlarına dün geceden itibaren yansıyacak artışların durdurulduğunu açıklamıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT özel yayınında gündeme ilişkin manâlı değerlendirmelerde bulundu.
MİLYONLARCA ÇALIŞANI HEYECAN SARDI
Yarın ilk toplantısı yapılacak olan Asgari Vergi Saptama Komisyonu öncesi en az ücretle ilgili konuşan Erdoğan, bir gazetecinin “2022 yılı asgari ücreti konusunda az daha sizden bir babayiğitlik bekleniyor.” sözlerine gülerek cevap verdi. Erdoğan, “Bundan şüpheniz var mı?” diyerek milyonlarca çalışanı heyecanlandırdı.
“BABAYİĞİTLİK BİZE YAKIŞIR”
Yarın yapılacak birincil buluşma öncesi en düşük ücretle ilgili konuşan Erdoğan, “En Az ücret devlet emekçi ve işverenden oluşan üçlü bir yapı, komite göre belirleniyor. Bizler de bu işin müzakerelerini yaptık en az vergi konusunda 2022’den itibaren kayda değer kazanımlar elde edildi. Asgari ücret 184 lira iken 2 bin 825 liraya biz çıkardık. Minimum vergi 2002 yılından bu yanlamasına nominal olarak 15,3 kat arttı. Benzer dönem için minimum ücretin reel oranı da yüzde 131 olarak gerçekleşti. Asgari ücretin reel değerinin artması işçilerimizin satın alma gücünün arttığının da göstergesidir. En Az ücrette 2002 yılında 14. sırada olan ülkemiz 2021 yılında 10. sıraya yükseldi. İşçilerimizin satın alma gücünü yükseltmeye devam edeceğiz. Babayiğitlik bize yakışır evvelallah biz de bunu inşallah ilgili Bakanım gerekse heyeti gerekse yeniden egzersiz arkadaşlarım geniş istişareler yapmak suretiyle fazla fazla uzatmadan kararımızı vereceğiz.” diye konuştu.
“BU SPEKÜLASYONU ANCAK BİZ ENGELLERİZ”
Düşük faizle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zengini zengin yapan model faizciliktir. Türkiye ne vakit yüksek faiz kıskacından çıkmak için adım atmışsa, döviz kuru üzerinden manipülatif bir baskıyla daima karşısında karşıya kalmıştır. Bu kur faiz spekülasyonu ile karşı karşıyayız. Bu spekülasyonu ancak biz engelleriz. Yüksek faiz kazancı için kısa vadeli olarak ülkeye giren küresel fonlar var, bu sıcak para döviz kurunu geçici olarak düşürebilir. Lakin bu ideal olan değildir. Yükselen kuru devirmek için her seferinde daha yüksek faiz tahsis etmek gerekir. Kesintisiz tekrarlanan bu süreç ülkenin kaynaklarını küresel sermayeye aktaran ve ekonomiyi bağımlı ayla getiren bir kısır döngüdür.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
“YÜKSELME, AÇ KURTLAR GİBİ BEKLEYENLERİ ŞAŞIRTTI”
“Küresel salgın döneminde Türkiye bu üç çeyrekte de fazla farklı bir ayrışma ortaya koydu. Yıl sonu itibarıyla da bu pozitif ayrışmayı devam ettireceğimiz inancındayım. Bunu yalnızca biz değil, OECD de benzer şekilde açıklıyor. Yılın ilk yarısında dinç artiş performansı sergileyen ekonomimiz 3. çeyrekte de bu görünümünü korudu. Beklentileri aşarak böyle bir konuma gelmiş olması da aç kurtlar gibi bekleyenleri şaşırttı.
AMAÇ YÜZDE 10
Tahminimiz en düşük 10 fakat bu 10’un üzerine de çıkabilir. Bazı dostlarla yaptığımız özel görüşmelerde de onlar ’10’un üstüne çıkabilir’ düşüncesini paylaşıyorlar. Ben de yadırgamıyorum. Sene sonu itibarıyla enflasyonda da kendisini gösterecek bu. Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faizi hemen düşürüyoruz, enflasyonun da düştüğünü inşallah hep birlikte göreceğiz.
“İKİ YARDIM PAKETİ HAZIRLADIK”
Biz acilen 2 manâlı yardim paketi hazırladık. Bunlardan biri ilave istihdama yardim paketidir, diğeri de imalata dayalı ithal ikamesi destek paketidir. 19 yıldır nasıl sanayicisinden esnafına, sıcacık gelirlisine kadar milletimizin her kesimine kadar yanında durduysak bu süreçte de kimseyi yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. İlave istihdama yardim paketimiz nedir diye sorarsanız, küçük ve orta ölçekli işletmelerimize yönelik 50 çalışanın aşağıda olan firmalarımıza her yeni istihdam için 100 bin liraya dek, kredi garanti fonu kefaletiyle krediye erişim imkanı sağlıyoruz. Yeni istihdam yapacak işletmelerimize pasif kredi imkanı sunmuş olacağız. Amacımız 50 bin yeni istihdamın önünü açmak. Bu paketle de uzun vadeli kredi imkanı oluşturarak üretime ve ihracata öncelik veren yatırımları destekliyoruz. Özellikle 3, 4, 5, ve 6. özendirme bölgelerinde yer alan 58 ilimizle ilçelerinde yatırım yaparak istihdam oluşturacak girişimcilere müjdemiz var.
“BU SARMALDA YAŞAMAYACAĞIZ”
Biz kur-faiz-enflasyon sarmalında yaşamayacağız ve yatırımı, üretimi engellemelerine müsaade etmeyeceğiz, büyümeyi değişken ülkü getirmelerine müsaade etmeyeceğiz. Bu tezgahın bozulmasını istemeyenler kur manipülasyonuyla bizi bu oyuna çekmek istiyorlar.
“GERİ DÖNÜŞ YOKTUR”
Maliyet enflasyonu denen bir ivedi var. Sanayicinin, yatırımcının en manâlı engeli nedir? Maliyet enflasyonudur. Maliyetler ne değin yükselirse onun yatırımdaki gücü de böylece azalır. Biz tam tersine istiyoruz ama yatırımda gücünü arttıralım, sonra da uluslararası ihracatta o yatırımcı yarışa fazla daha zinde girsin. Türkiye’nin ekonomide esas göstergeleri çok kuvvetli. Bunu birileri çelimsiz göstermenin gayretine giriyor. Bizim idareli verilerimiz de gayet iyi durumda. Ülkemiz kısır döngüyü kırma noktasına gelmiştir, geri dönüş yoktur.
“TÜRKİYE KAZANACAK”
Salgın sonrası dünya ekonomisinde oluşan yeni dengelerde de bu süreci hızlandırmıştır. Bu olay Amerika’da, Almanya’da, İngiltere’de, Hollanda’da var. Hepsi de bu ciddi kısır döngüde kıvranıyor. Bütün bunlardan Türkiye olarak biz büyük oranda sıyrılmış vaziyetteyiz. Türkiye’ye uzun vadeli yatırım yapanlar her zaman kazanmıştır, bundan daha sonra da kazanacaktır.
“DÜŞÜK FAİZLE YATIRIMI VE İHRACATI DESTEKLEYECEĞİZ”
Türkiye’deki sermayenin temsilcisi konumunda olan STK’nın burada kalkıp da bize cevap yetiştirmeye kalkması fazla manidar. Ben onlara diyorum ki ‘Kredi istiyorsanız ulus bankaları kredi vermeye hazırlanmış. Mevcut yatırımlarınızı daha da güçlendirin.’ Bizim derdimiz kur-faiz sarmalı yok, bütün tersine yatırımı yapacak enerjik yatırımcılar arıyoruz. Yeter oysa güven veren yatırımcı olsun. Yeni Ekonomi modeliyle yüksek faiz verecek sıcak para çekme politikasını elimizin tersiyle itiyoruz. Düşük faizle yatırımı ve ihracatı destekleyeceğiz. Biz acilen ihracatta fazla konumdayız. 215-220 milyar dolarlara çıktık. Bunlar Türkiye’nin ihracattaki rekoru. Biz hemen ihracatta çok konumdayız. 215-220 milyar dolarlara çıktık. Bunlar Türkiye’nin ihracattaki rekoru.
ALİ BABACAN’A TEPKİ
Benim de yakın çevremde çoğu insan bunları geçmişte de savunmadılar. Biz 6 sıfırı atıyoruz dediğimizde, ‘Taksim Meydanı’nda anırırım’ diyenler vardı. En yakınımda olanlardan bile, şimdi o da siyasette, ‘kurmayacağım’ dediği halde parti de kurdu. Hemen 6 sıfır attık diye övünmeye başladı. Benzer çoğu hesaplı kararın aşağıda benim imzam var. Sen benim bakanımsın. Artık cari açık verip bu açığı dış borçla finanse eden değil, döviz kazanıp cari pozitif veren bir ekonomi olma hedefiyle hareket ediyoruz, bu hedefe fazla yakınız. şimdi yüksek faizle sıcak para çekerek döviz kurunu baskılayıp ithalatı ucuzlatmak enflasyonla çaba değildir. Bize dayatılan yüksek faiz politikası yeni bir olay da değil. Yerli üretimi değil eden imal maliyetlerini arttırarak yapı enflasyonu kalıcı ışık halkası getiren bir modeldir. Biz bu sarmala son veriyoruz. Bugün geldiğimiz noktada ihracatımızın, ithalatımızı karşılama oranı yüzde 90’lara ulaştı. Turizmde de şipşak toparlanma sürecindeyiz. Şu mevsimde turizmde Rusya’dan önemli bir turist akını var. Antalya acilen hiçbir mevsimde görünmeyen Rus turist çekiyor. Bu konuda sayın Putin’le olan, Rusya’yla olan dayanışmamız bu tür turist akınını da sağlıyor. Yıllık cari açığımızı da aydan aya çabuk azaltıyoruz
KILIÇDAROĞLU’NUN MGK ELEŞTİRİSİNE SERT YANIT
Ekonomik emniyet ulusal güvenliğin parçasıdır. Makro göstergelerimiz ve son dönemdeki ekonomik performansımız gayet iyi durumdadır. Döviz kurunda gördüğümüz son hareketlerin idareli temeli olmadığı da açıktır. Ülkemizin artan bir şekilde güçlenmesi ve bağımsız politikalar izleyebilecek duruma gelmesi bazılarını rahatsız ediyor. Esas muhalefetin başındaki birey bundan ciddi manada rahatsız oluyor. Bu kişi siyaseti anlamış yok. SSK’yı batıran o zihniyet hâlâ benzer yerde. SSK’nın hastanelerinde insanların morglarda öldüğü dönemin sorumlusu sen yok misin? Rahmetli Savaş Ay’ın programını hiç unutmuyorum, bay Kemal’le dalga geçiyordu neredeyse. şu anda da aynı konumda, hiç umurunda yok. MGK’de bunları görüşmeyeceğiz de nerede görüşeceğiz? MGK bu işlerin en alıngan noktada görüşüldüğü ve görüşüleceği yerdir. Kavrama operasyonlarıyla, döviz manipülasyonlarıyla bizi zayıflatmak ve alıkoymak bundan böyle mümkün değildir. Tehditler karşısında gereğini yapacak güçte ve kararda olduğumuzu MGK’de de onay etmiş olduk.
“MUHALEFETİN FAİZ İNDİRİMİ İTİRAZLARI DÜRÜST YOLDA OLDUĞUMUZUN TEYİDİDİR”
Esas muhalefetin başındaki zat ‘Faizi 1’e indirin, destekleriz’ diyor. Fakat benim şu anda tek başıma bu nesil bir kararı alma yetkim yok. ‘MB egemen’ değil diyor, MB bağımsız yok de sen bağımsız olmayan MB’den randevu talep ettiğinde Tayyip Erdoğan bunu engelledi mi? Ziyaret ettikten sonra yaptığın açıklamalar belirli. Yan sözcü olan zat da iyi bir faizcidir. Kendisiyse bu işlerden zaten anlamaz. Biz İnşallah tercih öncesine değin önemli manada faizin düştüğünü, kuru tetikleyen yüksek faizin de faizin düşüşü sebebiyle kurda da ciddi bir olumlu iyileşmenin olduğunu defalarca birlikte göreceğiz, enflasyon da dahil buna. Muhalefetin faiz indirimi konusundaki itirazları bizim içten yolda olduğumuzun teyididir. Küresel sermayenin geldiği yer ortadadır, faizler, enflasyon dünyada ortadadır.
Küresel ekonomilerde derhal oralarda da faiz yükseldi, enflasyon yükseldi. Biz derhal onlarla kıyas edilemeyecek derecede yüksek konumdayız. Şu Anda düşürme noktasına geldik. Derdimiz şu: Ülkemizi yüksek faiz çıkmazından kurtarmamız gerekli. G-20 ülkeleri olarak baktığımızda 4.9 gözüküyor, İngiltere 6.6 gözüküyor, 7.4 büyüme oranı Türkiye’nin, Rusya’da 4.3, Çin’de 4.9. Hepsinden ayrışmış durumdayız.
“AMAÇ DÜŞÜK FAİZ”
Yüksek faiz maliyetleri arttırır mı, düşürür mü? Arttırır. Çünkü bu faizin dayattığı yer maliyetlerdir. Bu maliyetlerde de bunu bölge esnaf sattığı ürüne ek edecektir. Faturasını yurttaş ödeyecek. Esnaf kalkıp da faizin bedelini kendi ödemez, vatandaştan alır. Maliyet enflasyonu dediğimiz olay da böyle doğuyor. Bizim bu süreci aksine çevirmemiz lüzumlu. Onun için de amaç düşük faizle halkımızı, esnafımızı rahata dışında tutmak ve daha fazla yatırım sağlayabilmektir.
“STOKÇULUK HIRSIZLIKTIR”
Stokçuluk bizim dinimizde de yeri olmayan bir konudur. Stokçuluk bir nevi hırsızlıktır. Bu yalnızca soğan, patates olayı değil, sanayicilikte de stokçuluk yapanlar var. Stokçulukla ilgili yasal düzenleme yapmamız lazım. Fiyatlama davranışını bozanlara muhakkak göz açtırmayacağız.
ENFLASYONLA MÜCADELE
Rakamların yükselmesi işi bitirmiyor, dahası malı tedarik edemiyorsunuz. Demir cevher bizde de var ama istediğimiz oranda yok. O süre ithalata girdiğin anda bu dev rakamlarla karşısında karşıyasın. Camlarda düz camdan otomobil camlarına varıncaya kadar ciddi sıkıntılar var. Bunları da teminde önemli sıkıntılar var. Bizde de imal yapan bir takım firmalarımız var ama hammadde temininde onlar da bezginlik yaşıyor. Temenni ediyoruz fakat bir lahza önce bunun önünü açalım. AB’de son 13 yılın en yüksek enflasyonu gerçekleşti, Almanya’da enflasyon 28 yılın zirvesine ulaştı, bazı gelişmiş ülkelerde enflasyonun ötesinde çoğu ürünün bulunamaz ülkü gelmiş olması da buradan kaynaklanıyor. Türkiye de bundan nasibini alıyor. Oysa biz ulus maliyesi imkanlarımızı da kullanarak maliyet artışlarını vatandaşlarımıza yansıtmamak için gerekenleri yapıyoruz.
“VATANDAŞIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEYECEĞİZ”
Biz sübvanse etme noktasında bilhassa enerjide, doğalgazda Avrupa’da mukayese edilemeyecek derece fiyatlarımız ucuz. Muhalefet bu gerçeği görmek istemiyor. Biz bu kadar ucuz fiyatla verirken yalan, hatalı her cins haberi uyduruyorlar. Biz yalancıyla nereye dek bu şekilde yarışacağız? Biz rakamları konuşturuyoruz. Biz hanelere doğalgazı 4’te 1 fiyatına veriyoruz. Biz vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz.
ASGARİ ÜCRET
Minimum vergi konusunda 2002 yılından itibaren ülkemiz namına kayda değer kazanımlar elde edildi. 2002 sonunda net en az aidat 184 lira iken 2021 yılında bu tutarı 2 bin 825 liraya biz çıkardık. En Az ödenti 2002 yılından bu yana nominal olarak 15,3 kat arttı. Hakiki değerinin artması işçilerimizin satın alma gücünün de arttığının açık göstergesidir. En Düşük ücretin işçiye bulunduğu ülkede sağladığı satın alma gücüne bakıldığında 2002’de ülkemiz 14. sıradayken 2021 yılında ülkemiz 10. sıraya ilerledi. İnşallah bu minimum ödenti çalışmasında da işçilerimizi fiyat artışlarından koruyacağız.
“EMEKLİLERE İYİLEŞTİRMELER YAPILACAK”
Onlara bütçe imkanları zorlanarak önemli iyileştirmeler yapıldı, yapılmaya da devam edilecek. Emekliler için ızdırap olan fiş toplama mecburiyeti vardı, onu da kaldırdık. Vergi iadesi yerine emeli aylıklarına yüzde 4-5 iade yaptık. 2018’de Ramazan ve Kurban bayramlarında yılda 2 bayram için 2 bin lira bayram ikramiyesi vermeye başladık, 1000-1000. Bu tutarı 2021’de toplam 25 milyar lira bayram ikramiyesi ödedik. en az emekli aylığını dosya bazında 1500 liraya çıkardık. Emeklilerimize bahşedilen bayram ikramiyeleriyle 2002-2021 döneminde emekli aylıklarına hakiki olarak yüzde 44 ile yüzde 388 oranında çoğaltma sağlamış olduk. 2002’de emekli sayımız 6.5 milyondu, 2021 Ekim itibarıyla 13.5 milyona ulaştı. 6. dönem toplu sözleşmede 3600 ek gösterge düzenlemesinin 2022 yılı sonuna kadar tamamlanmasını da kararlaştırdık. Yürürlüğe girmesiyle faydalanacak öğretmen, polis, hemşire, din görevlisi, emeklilerimizin haklarında iyileştirmeler sağlanacak.
KARADENİZ’DE DOĞAL GAZ ARAMALARI
İktidara geldiğimizde kiralama yöntemiyle bu işi yürütüyorduk fakat para vermiyorduk. Diyorduk ki, ‘Eğer doğal gaz bulursanız bunu yüzde 50 – yüzde 50 paylaşırız.’ Netice alınamadı. sonra bu adımı kendimiz attık. Berat Bey’in bakan olduğu dönemde 2 sismik araştırma gemisi ve arkasından sondaj gemileri aldık. Gemilerimizin sayısı 5’e çıktı. 6. gemimize kavuştuk yeni sondaj gemisiyle. Bu gemilerle çalışmalarımızı fazla daha yoğun yapacağız. Deniz tabanı üretim sistemleriyle kara tesislerinin malzeme temini ve inşaat çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor. Bütün çalışmaların tamamlanmasıyla 2023 Ocak itibarıyla Sakarya gaz sahasında ilk gaz üretimine geçmeyi hedefliyoruz. Sakarya Gaz Sahası’nda birincil fazda 10 kuyudan günlük 10 milyon metreküp imal yapmayı amaçlıyoruz. Yeni müjdeler için ekiplerimiz bölgede yoğun alıştırma yürütüyor.
ERKEN SEÇİM ÇAĞRILARI
Millete hayrı, faydası olmayanlar gündemi seçimle meşgul ederek sözüm ona siyaset yaptıklarını sanıyorlar. Son olarak halkı sokağa çıkmaya çağırdılar. Vatandaşlarımız İnşallah Haziran 2023’te sandık başına gidecek ve tercihini AK Parti ve Cumhur İttifakı’ndan yanlamasına kullanacaktır.
KILIÇDAROĞLU’NUN HELALLEŞME SÖZLERİ
Ülkenin vatandaşlarına AK Parti’ye oy verdiler, Erdoğan’ı desteklediler diye kullanılan oylarla ‘gayrı milli’ ifadesini uygulamak aymazlıktır, gafilliktir. Bu ülkenin yüzde 52’sine gayrı milli diyeceksin, daha sonra helalleşmeye çıkacaksın, bu durum bile Bay Kemal’in ne değin samimiyetsiz olduğunun göstergesidir. Tehdit ettikleri, mağdur ettikleriyle helalleşmeye başlasa bile hepsinden helallik almaya ömürlerinin yeteceğini sanmıyorum. Önce başörtülülerden helallik dilemesi gerekli. Boraltan faciasında katlolmasına neden oldukları 146 Azerbaycanlı kardeşimizden helallik almaları lüzumlu. Mazlum Suriyelilerle, Libyalılarla, Filistinlilerle, Afrikalılarla nasıl helalleşecekler? Biz fakir halklara takviye ettikçe demedikleri kalmadı. Bay Kemal, SSK Genel Müdürlüğü döneminde yetersiz yönetimi sebebiyle hastane köşelerinde hayatını kaybeden vatandaşlarla helalleşsin. Her darbenin, anti demokratik eylemin arkasından duran CHP zihniyeti helallik elde etmek için fazla geç kaldı.
TERÖRLE MÜCADELE
Suriye İhtilafı’nın olumsuz sonuçlarından en fazla zarar gören ülke biziz. DEAŞ’la mücadele bahanesiyle bazı ülkelerce PKK/YPG’ye bahşedilen yardim kabul edilemez. PKK/YPG’nin terörist kimliği başka isimlerle değiştirilemez, meşrulaştırılamaz. DEAŞ bahanesiyle PKK/YPG’ye destek verenlere ülkemizin DEAŞ’la göğüs göğüse çarpışan tek NATO ülkesi olduğumuzu andırmak isteriz. Lafarge firmasının DEAŞ ile benzer faaliyetleri de Fransız yargısı kadar ortaya konmuş ve Fransız yargısı bunu hükme bağlamıştır. Lafarge’ın terör örgütlerine verdiği destekle oralarda açmış oldukları tüneller, tünellerdeki odalar vesairelerle birlikte oralardaki yeraltı yapılanmaları defalarca Lafarge’ın destekleriyle olmuştur. Ben bunları Macron’a da söyledim. Bunlar maalesef ikiyüzlü. Mehmetçiğimiz hamd olsun oralarda verdiği mücadeleyle bunları gömdü.
“BAE’YLE TARİHİ BİR ADIM ATTIK”
Ben CHP’nin lider kadrolarını, liderini, bunların yalandan başka beslendiği sermayeleri yok. Biz BMC’yi Katar’a satmadık, Katar yüzde 49, yüzde 51 biz elde etmek üzere iki taraflı olduk. Ürettiklerimizin lüzum pazar olarak belirlenmiş yerlere satılmasında onların da olumlu gayretleriyle Arifiye’deki Halep fabrikasının da restorasyonu, elden geçirilmesine bu ortaklığın çok büyük faydası oldu. Şimdiyse Abu Dabi’yle attığımız bu adım tarihi bir adım. 11 milyar dolarlık bir ön anlaşma yapıldı. Nasip olursa şubat ayı gibi benim bir iade-i ziyaretim olacak. Bu ziyaretlerle birlikte bizim BAE ile olan işlem İnşallah fazla daha farklı konuma erişecek. Biz dargın, alınmış olduğumuzda ondan kendine anapara çıkarmaya çalışıyor CHP, adımları beraber attığımızda da ‘Bunlar niye barıştı’ deyip oradan kendine anapara çıkarmaya çalışıyor. Çatlasanız da patlasanız da biz hepsiyle münasebetlerimizi çok daha iyi konuma getireceğiz. Körfez ülkeleriyle aramızda çok büyük bir iş birliği potansiyelimiz mevcut.”
Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında neden düşük faizi savunduğunu anlattı Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ali Babacan’a 6 sıfır göndermesi: Ne sen attın ya! 27 sene önceki görüntüleri izletilen Cumhurbaşkanı Erdoğan duygu doymuş anlar yaşadı: Bayağı yaşlanmışız
Asgari Vergi Tespit Komisyonu toplantısı sonrası sizce #AsgariÜcret ne kadar olmalı? #AsgariÜcretTespitKomisyonu
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu görüşme özetini yayınladı. 100 baz puanlık indirime giden toplantının özet metninde enflasyonun kısa dönemde oynak seyir izleyeceğinin varsayım edildiği belirtildi.
Özet metinde şu ifadeler yer aldı:
“Enflasyonun kısa dönemde, ilk kez emtia fiyatları ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlar olmak üzere talep ve istek yönlü farklı alanlara yönlendirilmiş unsurların etkisiyle oynak bir seyir izlemesi beklenmektedir. bununla beraber, geçici etkilerin ortadan kalkmasıyla enflasyonun her tarafta düşüş eğilimine dönmesini sağlayacak sıkılıktaki finansal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşısında önemli bir tampon işlevi görecektir.
“YÜZDE 5 HEDEFİNE ULAŞANA KADAR BÜTÜN ARAÇLAR KULLANILACAK”
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe göze çarpan eden enerjik göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya değin elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, zıt para ikamesinin ve Döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin daimi olarak gerilemesi aracılığıyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Bu Vesile Ile, yatırım, imal ve istihdam artışının dinç ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
FİNANSAL İSTİKRAR VURGUSU
Özetlerde mali istikrar vurgusu da uyarı çekti. Konuyla ilgili özetlerde şu ifadeler kullanıldı:
Kredi piyasası, iktisadi etkinlik, talep yönlü unsurlar ve ithalat fiyatlarındaki gelişmeler doğrultusunda enflasyon üzerindeki istek ve maliyet yönü olan etkiler yakından izlenmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki para politikası ile küresel risk iştahına ilişkin görünüş, gelişmekte olan ülkelere karşın portföy akımları üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Komite, para politikasında fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda mali istikrara karşın riskleri de gözeten bir yaklaşma sergilemeyi sürdürecektir. Bu bağlamda makroihtiyati politikaların krediler üzerindeki etkisi ile TCMB fonlamasının APİ ve swap işlemleri arasındaki kompozisyonu yakından peşine düşüp takip edilmektedir.”
Euro kuru ne dek? Euro kaç TL? Euro alış ve satmak fiyatları için tıklayın. Dolar kuru ne değin? Dolar kaç TL? Dolar alış ve satmak fiyatları için tıklayın. Altın fiyatları için tıklayın. Gram altın ne kadar? Çeyrek altın ne kadar?
2022 en düşük ödenti zammı için geri sayım başladı. Minimum Aidat Saptama Komisyonu her sene aralık ayında toplanıyor. 4 kez toplanan komite nihai kararını açıklıyor. Görüşmelere eksik bir süre kala en az vergi zammına ilişkin tahminler de dile getirilmeye başlandı. Görüşmelerde enflasyon belirleyici rol oynayacak.
YÜZDE 25 ZAM BEKLENİYOR
Geçtiğimiz yıllarda enflasyona kadar belirlenen asgari ücretin bu sene da aynı şekilde hesaplanması bekleniyor. Merkez Bankası anketine kadar, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 18,4 oldu. Bu rakamdan yola çıkılırsa şimdiye dek işleyen formül ile en az vergi artışı enflasyonun 6-7 puan üstünde olacağını ön görülebilir. Bu da en düşük ücret artışının asgari yüzde 25 civarında olacağını gösteriyor. Çoğalma oranı yüzde 25-30 arasında olabilir.
ASGARİ ÖDENTI NE KADAR OLACAK?
Yüzde 25’lik zamma göre, 2022 yılında brüt asgari ücretin 4.471 TL’ye net en düşük ücret ise 3.532 TL’ye çıkması bekleniyor. Yüzde 30’luk zamma tarafından ise brüt minimum ücretin 4.650 TL’ye, net en az ücretin ise 3.673 liraya çıkması bekleniyor. Burada ufak çoğalma ve inişlerle bakıldığında net asgari ücretin 3.500 ile 3.750 TL aralarında olacağı tahmin ediliyor.
ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENİR?
HERKES yasa gereği beş işçi, işveren ve devlet temsilcisinden oluşan 15 kişiden oluşan Minimum Ücret Saptama Komisyonu, en düşük ücreti belirlemektedir. Türk-İş bu komisyonda emekçi tarafını temsil ederken, azami üyeye sahip konfederasyon olduğu için TİSK, patron tarafı adına masaya oturuyor.
Euro kuru ne kadar? Euro kaç TL? Euro alış ve satış fiyatları için tıklayın. Dolar kuru ne değin? Dolar kaç TL? Dolar alış ve satış fiyatları için tıklayın. Altın fiyatları için tıklayın. Gram altın ne dek? Çeyrek altın ne değin? Haberi Kaydet
Devamını Oku
Akaryakıttaki zamlar gıdaya da yansıyacak! Fiyatların en az yüzde 30 yükselmesi bekleniyor
Pandemi ile birlikte petrol üretiminde yaşanan sıkıntılar çiğ petrolün fiyatının hızla tırmanmasına niçin oluyor. Dünya süratli bir idareli hareketlilik yaşasa da enerji sektöründeki talep yükselen talebe benzer orantıda cevap veremiyor. Bu öncelikle ham petrol elde etmek üzere tüm enerji ürünlerinin fiyatının artmasına niçin oluyor.
MOTORİN OCAK AYINDAN BU YANLAMASINA YÜZDE 23.5 ZAMLANDI
Türkiye de keza petroldeki fiyat artışı hem de Türk Lirası’nın (TL) dolar karşısında hızla değer kaybetmesi yüzünden yüksek mazot fiyatları ile ile aleyhinde karşıya. Benzinin litresi Ocak ayından bugüne yüzde 10.2 zamlanırken daha fazla tarım ve ticari taşımacılıkta kullanılan ve önemli bir girdi maliyeti olan dizel ise benzer dönemde yüzde 23.5 zamlandı. Bu zam artışlarıyla benzin 7.18’den 7.92 TL’ye, dizel ise 6.60’tan 8.16 TL’ye çıktı.
ÖTV PAYI BİTTİ YENİ ZAMLAR VATANDAŞA YANSITILACAK
Şimdiye kadar devlet, petrol ve kurdan kaynaklı zamları yansıtmamak için ‘Eşel’ sistemi aşağıda akaryakıttan aldığı Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) feragat ediyordu. Fakat gelen zamlarla buradaki ÖTV payı da bitince yeni zamları tüketici doğrudan doğruya hissedecek. Akaryakıtta ÖTV’nin indirilmesi ya da artırılması uygulaması Eşel Mobil Sistemi (EMS) olarak adlandırılıyor. Benzin, motorin ve otogaz fiyatlarında uygulanan bu sistem ile mazot ürünlerindeki fiyat hareketleri dengelenmeye veya sabitlenmeye çalışılıyor. Mahsul fiyatındaki artışa tarafından akaryakıttan alınan ÖTV arttırılıp azaltılabiliyor.
“DEVLET FİYATLARI DÜŞÜRMEK İÇİN KURA MÜDAHALE EDEBİLİR”
Artık devletin akaryakıt fiyatlarına müdahale edebilecek bir enstrümanının kalmadığını söyleyen Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası Başkanı Fesih Aktaş, “ÖTV’deki pay bitti. Mazot üzerinde devletin dahili bundan daha sonra yalnızca KDV. Onun dıştan fiyatları düşürmek için devlet kura müdahale edebilir. Ancak dolar düşerse buradaki artış da sınırlı kalacaktır” değerlendirmesinde bulunuyor.
Uluslararası piyasadaki fiyat artışlarının yansımalarının daha net olacağını söyleyen Aktaş sözlerini, “Ham petrolün yılı 95 dolar seviyesinden kapatacağını düşünüyorum. Eğer bu seviye gerçekleşirse akaryakıtta 70-80 kuruşluk bir artışla daha karşılaşabiliriz. Eşel sisteminde son bir yılda devlet 33 milyar liralık bir ÖTV’den vazgeçti. Sene ardına kadar bu miktarın 46 milyar TL olması planlanıyor” diye sürdürüyor.
“YENİ ZAMLAR ORTA SINIF VE DAHA AŞAĞI SINIFI ZORLUYOR”
Akaryakıttaki bu gelinen düzey, Türkiye’de tarımdan imalata, ulaşımdan perakendeye dek her alanda maliyetlerin artmasına niçin oluyor. Sektör temsilcilerine tarafından bilhassa lojistik maliyetlerinin artması yakın dönemde tüketici için yeni zamlar demek.
Türkiye’de tüketicilerin çabuk alım gücünün düştüğünü ve mutfakta durumun vahim olduğunu söyleyen Zincir Mağazalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serhan Tınastepe, konteyner sorunu ve navlun fiyatlarındaki artışın yanına mazot zamlarının da fiyatlara etkisi olacağını söylüyor.
Genel olarak talebin azaldığı bir dönem yaşadıklarını açıklayan Tınastepe, tüketim alışkanlıklarının da değiştiğine uyarı çekerek, “Tüketici yeni zamlara ve yüksek ücretlere alışamıyor. Orta sınıf ve altı zorlanıyor. Mutfakta bir sorun var ve alıcı önceliği mecburen buraya verince kozmetik, giyim ve teknoloji gibi alanlardan kaçınıyor. Bundan Böyle tüketicilerin bu alışverişlerini ya ertelediğini ya da bir aşama düşük kalitedeki ürünleri seçim ettiğini görüyoruz” ifadelerini kullanıyor.
“RAFA YANSIMASI ÜÇ KESIN OLACAK”
Akaryakıttaki 5 kuruşluk zammın rafta 15 kuruş zam olarak kendini gösterdiğini bildiren Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken de burada asgari 3 katlık bir etki olacağını, raflardaki ürünlerin de bu ölçüde zamlanacağını söylüyor. Yapılan her zammın vatandaşa yansıdığına göze çarpan eden Palandöken, devletin yeni adımlar atması gerektiği uyarısında bulunuyor.
Palandöken, “Taşıma en esas girdi maliyetlerinden. Buradaki büyüme her alanı etkiliyor. Enerji gibi enflasyonu bu kadar çok etkileyen bir girdi maliyetinin devlet kadar yeni adımlarla sübvanse edilmesi gerekiyor. Akaryakıtta atak alanı bitse de esnafın bu zamları tüketiciye yansıtmaması için öteki aidat kalemlerinde destekler verilmeli” biçiminde konuşuyor.
“EN DÜŞÜK YÜZDE 30 ZAM ALACAK”
Fazla kısa süre içerisinde tüketicilerin en az yüzde 30’luk yeni bir zamla karşılaşacağını söyleyen Birleşik Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel ise piyasada kurdaki çoğalma yüzünden dengelerin değiştiğini açıklama ediyor. Akaryakıttaki zamlar karşı her üreticinin zora düştüğünü gösteren Öncel, durumu bir örnekle anlatıyor;
“Bu sabah sünger edinmek istedik. Ancak rakip parayı öğlene değin yatırmamızı, öğleden sonradan benzer fiyattan veremeyeceğini söyledi. Diğer Taraftan süngeri 20 gün daha sonra gönderecek. Piyasada bir öngörülebilirlik kalmadı. Önemli seviyede oynaklık var. Aralıksız yeni zamlar geliyor. Özellikle petrol ve akaryakıttaki zamlar keza lojistikte hem de hammadde temininde önemli problemlere niçin oluyor.”
Fiyat artışlarını tüketiciye benzer ölçüde yansıtmamak için çeşitli hesaplar yaptıklarını açıklayan Öncel, “Ama bu sınır geçildi. Bundan Böyle yansıtmak zorundayız. Zaten üreticiler de bundan böyle dış pazarlara mülk gönderiyor. Bunun nedeni de çok basit. TL’deki değersizlik. Imalatçı dolar istiyor. İçerde de eksik olan ürünün fiyatı artıyor hem. Bugün Laleli’de yabancılar bavul bavul mahsul alıp gidiyor. Çünkü ucuz bir pazar var onlara tarafından. Bu dönemde Türkiye’ye gelen bu alıcıların uzun vadede kalıcı olmasını temin etmek gerekiyor” diye konuşuyor. (Deutsche Welle Türkçe)
Devamını Oku
Kuraklık bıttımı da vurdu! Hasadına başlandı, kilogram fiyatının 400 lira olması bekleniyor
Siirt‘te çiftçiler bu yıl yetkisiz yağış nedeni ile kuraklığın yaşanması sonucu bıttımda umduğunu bulamadı. Üreticiler bu sene salkımdaki ürünün manâsız olmasının üzüntüsünü yaşadı. Siirt merkeze yan Bağtepe köyünde 30 yıldır çiftçilik yapan Tacettin Yeşildağ, bu sene yetersiz yağış sonucu oluşan kuraklık sebebiyle üründe büyük bir verim kaybı yaşadıklarını söyledi.
400 LİRA OLABİLİR
Bıttım ağaçlarında rekoltede yaşanan verim kaybından dolayı fiyatların artacağını belirten Yeşildağ, “30 yıldır çiftçiyim. Bıttım hasadına başladık bugün. Geçen yıla göre bıttımlarımızın yüzde 50’si boş kurumuş dallarında. Geçen sene sattığımız bıttımların kilosu 300 TL bu yıl 400 TL olması bekleniyor kuraklıktan dolayı. Bıttım fazla eksik yani fazla fazla azdır” dedi.
İÇ DOLUMU DÜŞÜK
Bölgenin en çok bıttım ağaçlarının bulunduğu bahçelerde mahsul incelemelerine devam ettiklerini dile getiren Ziraat Mühendisi Murat Kuyumcu, dallarda meyve tutumu pozitif oysa kuraklık sebebiyle iç dolumunun düşük olduğunu söyledi.
ÇİFTÇİLER KARA KARA DÜŞÜNÜYOR
Bağ ve bahçelerde incelemelere devam ettiklerini ve çiftçileri her konuda bilgilendirdiklerini belirten Kuyumcu, “Bıttım hasadı başladı bölgemizde. Yapılan hasat çalışmalarında yapılan incelemelerde ürünün kuraklıktan dolayı meyve tutumunun iyi olmasında rağmen içi manâsız çıkıyor. Bu da çiftçilerimizi üzüyor. Beklentileri karşılamıyor. Hasat boyunca yaptığımız incelemelerde çiftçilerimizin kuraklıktan nedeniyle görmüş olduğu zararı nasıl telafi edecekleri ile ilgili bilgilendirme çalışmaları devam ediyor. Herkese bereketli kazançlar dilerim” diye konuştu.
Devamını Oku
Yüzde 25 zam göründü! Asgari ücretin 3.550 liraya çıkması bekleniyor
Milyonlarca en az ücretli çalışan geçen sene yüzde 21 olarak gerçekleşen en düşük aidat zammının bu sene ne dek olacağını merak etmeye başladı. Asgari Aidat Tespit Komisyonu her sene aralık ayında toplanıyor ve ay sonunda nihai kararını açıklıyor. Görüşmelerde enflasyon belirleyici rol oynayacak. Aralık ayında açıklanması beklenen yeni asgari ücretin en az enflasyon oranında artırılması bekleniyor.
YÜZDE 25’LİK ZAM GÜNDEMDE
Enflasyon oranı eylül ayında yüzde 19,58’e çıktı. Bu durumda bugün net 2.825,90 TL olan asgari ücret, asgari 3.390 liraya yükselecek. Ortalama yüzde 20 olan enflasyon oranına 5 puanlık rahat payı eklenip, yüzde 25 zam yapılması halinde ise; yeni en düşük ödenti 3.550 lira civarında olacak.
REFAH PAYI BEKLENTİSİ YÜKSEK
Kasım 2020’de takvim enflasyon yüzde 14,03 seviyesindeyken, kurul, yeni en düşük ücreti yüzde 21,56 artırmıştı. bu nedenle bu sene da enflasyona minimum 5-6 puanlık rahatlık payı beklentisi yüksek. Komisyonun aralık ayında yapacağı toplantılar dizisiyle, yılın son günlerinde yeni ücreti açıklaması bekleniyor.
ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLENİR?
HERKES yasa gereği beş emekçi, işveren ve devlet temsilcisinden oluşan 15 kişiden oluşan Asgari Ödenti Saptama Komisyonu, asgari ücreti belirlemektedir. Türk-İş bu komisyonda işçi tarafını temsil ederken, en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için TİSK, patron tarafı namına masaya oturuyor.
Devamını Oku
Zam görüşmelerinde geri sayım başladı! Asgari ücretin 2022’de 3 bin 447 liraya çıkması bekleniyor
2022 asgari ödenti zammı için geri sayım başladı. En Düşük Ücret Saptama Komisyonu her sene aralık ayında toplanıyor. 4 kez toplanan kurul nihai kararını açıklıyor. Görüşmelere eksik bir vakit kala asgari aidat zammına ilişkin tahminler de dile getirilmeye başlandı. Görüşmelerde enflasyon belirleyici rol oynayacak.
YÜZDE 22 ZAM BEKLENİYOR
Geçtiğimiz yıllarda enflasyona göre belirlenen minimum ücretin bu sene da benzer şekilde hesaplanması bekleniyor. Merkez Bankası anketine göre, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 17,63 oldu. Bu rakamdan yola çıkılırsa şimdiye dek işleyen formül ile en düşük ödenti artışı enflasyonun 5-6 puan üzerinde olacağını ön görülebilir. Bu da minimum vergi artışının en düşük yüzde 22 civarında olacağını gösteriyor.
3 BİN 447 LİRA BEKLENTİSİ
Bu artış oranına tarafından 2022 yılında brüt en az ücretin 4.364,50 TL’ye net en düşük aidat ise 3 bin 447 lira 50 kuruşa çıkması bekleniyor. Burada ufak çoğalma ve inişlerle bakıldığında net en az ücretin 3.250 TL ile 3.500 TL aralarında olacağını tahmin ediliyor.
ASGARİ ÖDENTI NASIL BELİRLENİR?
HERKES yasa gereği beş emekçi, işveren ve devlet temsilcisinden oluşan 15 kişiden oluşan Asgari Vergi Tespit Komisyonu, minimum ücreti belirlemektedir. Türk-İş bu komisyonda işçi tarafını temsil ederken, en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu için TİSK, patron tarafı adına masaya oturuyor.
Euro kuru ne kadar? Euro kaç TL? Euroalış ve satmak fiyatları için tıklayın. Dolar kuru ne dek? Dolar kaç TL? Dolar alış ve satış fiyatları için tıklayın. Altın fiyatları için tıklayın. Gram altın ne kadar? Çeyrek altın ne kadar? Haberler.com – Ekonomi Haberleri Mesut Şahin [email protected] Haberler.com – Ekonomi Haberleri